Kayıtlar

Nisan, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

BABA

 Dünya nüfusu 8 milyar. Bu rakam 8 milyar baba anlamına geliyor. O ölünce, yetimler grubuna dahil oluyorsunuz. Sonuçta, teknik olarak, annesinden önce ölen öksüz, babasından önce ölen yetim statüsü almaktan kurtuluyor. Babası belirsiz olan herkes de yine yetim statüsünde. Dünya üzerinde yarım milyar çocuk öksüz ve yetim. Yetimler, öksüzlerden sayıca biraz daha fazla. Babalar ortalama olarak annelerden 10 yıl kadar daha kısa yaşıyor. Çünkü savaşlar daha çok bir erkek oyunu. Erkekler yaşama şansını kadınlar kadar iyi kullanamıyor. Bir insan, öldüğünde, sıralı ölüm söz konusu ise öksüz ve yetim olarak hayata veda ediyor.  Büyüklerin öksüz ve yetimliği, çocukların yanında, kaale alınacak bir şey değil. Benim babam, 1912 Balkan Savaşı'nda şehit düşen babası Ömer Faik'i hiç görmedi. Birkaç aylık bebekti. Onun anneannesi Nafiye, 1877 yılında, henüz 6 aylıkken, annesini, babasını, amcasını, dayısını, teyzesini, halasını, ninesini dedesini yani tüm soyunu sopunu kaybetti. Kendisi, benim

SÖZÜN KISASI - 5

 - Bütün zincirlerinden kurtulsan bile, yerçekiminden kurtulamazsın. - Tecrübe kazanmış cesaret, bileği bükülmez bir güçtür. - Açlığını gidermek maksadını aştığın anda, hayatını aldığın her canlı seni katil sıfatına taşır. - En tehlikeli yanlış, hedefinden sapmış olan doğrudur. - Bir mum yak! Isıtmasa da, yol gösterecektir. - Her insanın bir ütopyası vardır. Bu, büyük ihtimalle diğerlerinin distopyasıdır. - Her insan, ölüme hüküm giymiş bir mahkum olarak dünyaya gözlerini açar. Dünya, onun, infazını beklediği hücresidir. - Yalansız, riyasız yaşamaya gücü yeten var mı acaba? - Akıl-vicdan dengesini tutturabilene ne mutlu. - Varlık, darlıktaki kardeşlerin gasp edilmiş hissesidir.

SÖZÜN KISASI - 4

 - Yaşam, son noktasında eşitliğe ulaşan bir eşitsizlik denklemidir.   - Güç, onu kullanmayanı yüceltir.   - Aklını kendine sakla. Bakarsın lazım olur.   - Gençliğin iyi taraflarından biri de ; pişmanlık hanelerinde, henüz fazlaca bir yük bulunmamasıdır.  - Zulüm, zalimlerden kaynaklanmaz, ona alternatif model sunmayan dehaların ürünüdür.   - Geldik. Hiçbir şey yapmadan gidiyoruz.   - Şu dünyada tokluktan ölmek, 2 kere cinayettir.   - Benim sözüm Haçlılara değil Müslümanlara. İslam'ın 4. şartını yerine getirdiğinize yemin eder misiniz?   - Virüs ile aynı safta savaşanları insan sayabilir miyiz?   - Siyasetin mayası; kan, yalan, talan.      

SÖZÜN KISASI - 3

 - Otobiyografiler, son sayfası eksik kalmış romanlardır. - Sevgi, size, engelleri merdiven, uçurumları köprü gördürür. - Sevgi, gerçeklere küskündür. - Espri, alay etmek değildir. - Gözyaşı, ruhun kirini, pasını alır. - Hekim, acı yaşarken de acı dindirendir. - Hekim, cüzdandan önce gönüle sızmalıdır. - Cüzdan, vicdanın ağzını kilitler. - Ölüm, hayatın yarattığı tüm eşitsizlikleri eşitler. - Yaşama hakkını, yaşatma görevini unutmadan kullan!

SÖZÜN KISASI - 20

  - Ağız, zehire giriş-çıkış kapısı değildir.  -  İnsan, olduğuna razı olsa!  - İnsan çamurdan oldu. Bazıları hiç yıkanmadı.   - Üretmeyen tükenir!  - Aklından önce dilini kullananın vay haline!   - Mata giderken pata düşme!   - Sanat, hakikat ekseninde yer bulabilen zahiridir.   - Asıl olan, bir kurtarıcıya muhtaç kalmamaktır.  - Yap bir virüs! Sana tapayım.  - Akıl, hayatta kalmanın,başarılı olmanın tek koşulu değildir.

YUSUF KOCABIYIK'A İTHAF : ÇAĞLAR BOYUNCA MÜZİK

 Bilmeyen için her şey zor. 2 yılı aşkın bir süredir blogta bir şeyler yazmaya çalışıyorum. Aslında el yordamı ile, karanlıkta yürümeye çalışan, yürümeye yeni başlamış bir çocuk ürkekliği ile ilerliyorum. Hatalar da kaçınılmaz oluyor. Yanlış bastığım bir düğme yüzünden bütün müzik arşivi silindi. Neyse ki, o çalışmayı yaparken, bir deftere alfabetik olarak, yazacağım isimleri kaydetmişim. Dijital dünya lisanına göre söyleyecek olursam, yedeklemişim. İşte bir haftayı aşkın bir süredir, tam tabir debelenerek, isim listesini bloğa geçirdim. Dün bitti. Bir yolunu bulursam, yani becerebilirsem onları bu yazının altına eklemek istiyorum. Dijital dünyamızın çocukları için çocuk oyuncağı sayılır. Bakalım ben nasıl yapacağım?  Bugün 1 Nisan 2021. 1956 sonbaharından beri, arkadaşım Yusuf Kocabıyık kardeşimin, aramızdan ayrılışının 1. yıl dönümü. Salgınla, depremle, kısaca kabus gibi bir yıl geçti.  Yusuf Kocabıyık, kelimelere sığdırmakta zorluk çektiğim bir insan. Bir insanın sahip olabileceği e