Kayıtlar

Şubat, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

MERKÜR

- Eleştiri, kastını aşmamalıdır. - Gördüğümüz davranış, yaptığımızın karşıdan yansımasıdır. - Büyük düşmanlarından biri de sorumluluk taşımayan dostundur. - Mazeret sonuca kılıftır. - Eserim, hatalarımdan dokunmuştur. - Gençlik sermaye. Tecrübe kar. - İyi niyet bazen de gören göze bir perdedir. - Menfaatperestliğini açığa vuranlara, dürüst egoistler diyebiliriz. - Abartılı iltifat, aşağılamanın sinsi bir yoludur. - Teşvik sınırını aşarsanız, dayatmanın eşiğine varırsınız. - Yanlış felsefe ile, doğru hayat sürülmez. - Zahmetsiz ömür, geciktirilmiş ölüm. - Müsrifin öğretmeni yoksulluktur. - Oğul babaya tepki. Onun oğlu da ona . Kız anaya tepki. Onun kızı da ona. Böyle sürüp gider. Birer nesil arayla önceki tekrarlanır.

GARDENYA

- Atasözleri, konfeksiyon gibidir. Kimine uyar kimine uymaz . Tecrübe nokta atışı. Kişiye özel! - Sevgi ve Nefret. Yaşlanmaz çift yumurta ikizleri. - Arkadaş, dost, ve akrabalarını iyi tanı! Çünkü onlar potansiyel düşmanındır. - Dost, dostunu sıkıntıya sokmayandır. - Tecrübeyi nasıl satın alacaksın? O, ucu açık bir çektir. - Suyun yola ihtiyacı yoktur. - Sahip olma! Kaybetmezsin! - Tecrübeli kahraman yoktur. - En güzel kozmetiğin; yüzündeki tebessüm. - İnsanlar doğruyu övmesini sever. Yapmasını değil. - Medeniyet, sindirebilenler için iyi bir gıdadır. - Saygı bekleme! hak et! - Mutluluğu kolay yakalayamayız. Çünkü o, bize göre daima karşı kaldırımdadır.

VENÜS

- Hiçbir gürültü, boş lafların şiirsel bir üslup ve yapmacık bir eda ile sıralanmasından daha fazla kulak tırmalayıcı değildir. - Düşmanınla denge kur! Senin yaşam yakıtın belki de odur. - Menfaat da, insanlığın ortak dillerindendir. - Acılar, dostlar sofrasında tatlanır. - Sınırsız bir özgürlüğü kim kimden ve nasıl koruyacak? - Yıkılanı onarma diyeti, yıkanın boynundadır. - Anılar ve hatalar, o kişiye tapuludur. - Fırsat ve tecrübe, aynı kişide nadiren buluşur. - Yazıp altına imza atayamayacağın bir sözü ağzından asla çıkarma. - Genç gibi hisset. Yaşlı gibi davran. Her zaman! - Sevgi, fedakar ve cesur gönüllerin harcıdır.

AKŞAM SEFASI

- Tanrı sevdiklerime, paylaşamayacağım acılar vermesin. - Çoklukla, acılar söylerken ya da yazarken azalır. - Yazdıklarım,  söylediklerim, düşündüklerim birbiri ile çelişir. Bu benim farkındalığım dışında değildir. Tutarsız olduğum için hiç değildir.Ben başkalarıyla zıtlaşmaktansa kendimle zıtlaşmayı hem eğlenceli hem tehlikesiz hem de daha anlamlı bulup yeğlediğimdendir. - Mutlu, mutlu ölür. Mutsuz, şair yada filozof. - Tüm yazarların ortak paydaları; mutsuzluk, yalnızlık, yoksulluk vs. - Yaşlılar mazinin, gençler atinin prangasından bir kurtulabilseydiler. - İyilik edeni ayrıntılarla boğacağına ya destekle ya örnek al. - Kötü olup fazladan düşman kazanma. İçindeki sen, sana çok gelir zaten. - Kötülere kötülük edilemez. Çünkü onlar konularının uzmanıdır. - Çocuklar anne babaya zıt, nine dedeye benzeştir. Zaten doğanın dengesi de buna ayarlıdır. - Her deli mutlu değildir. Ama her mutlu olan biraz delidir. - Merak ve şüphe budala kafalara lükstür.

KASIM BAŞI 1959 BORNOVA İZMİR - 5 NUMARA GAZ LAMBASI

Bornova merkezdeki evimizde elektrik ve su yoktu. Gaz lambası ile aydınlanıyorduk. Gaz lambasının en küçüğüne idare denirdi. Bu minik lamba bir mumluk ölçüsünde idi. Bir süre gece lambası olarak kullanmıştık. Kırılınca yerine yenisi alınmadı. Ovadaki bağ evimizde ve burada kullandığımız aydınlatma aracı 5 numara gaz lambasıydı. Ders çalışırken gözümü rahatsız etmesin diye eski kitaplardan kopardığım bir sayfa yaprağı, ortasına bir delik açarak lambanın şişesine geçirir abajur olarak kullanırdım. Bu kağıdın, lambanın sıcak şişesine değen yerleri ısıdan kömürleşir. Haftada bir değiştirirdim. Gaz lambası çok az ışık vermesi yanın da baş ağrısı yapacak kadar kötü kokardı. Devrilip yangın çıkardığını da duyardım. Eğitimimi böyle tamamladım. Bu eve 2015 yılındaki yıkılmasına dek elektrik alınmamıştı. Çocukluğumda genellikle levanten evleri dışında elektrik ve su tesisatı olan ev sayısı fazla değildi. Evimizde 2 tane küp  vardı. Çok büyüktüler. Bir tanesinde zeytinyağı vardı. Öteki su küpü ol

TERRA MATER

- Okulda terlemeyen, hayatta terler. - Paranın yoksul dostu ya da hısım akrabası yoktur. - Hata, ecel insan için. - Büyük mutsuzlukların arasına küçük mutluluklar koyabilirsin. - Bilmediğin derenin suyunu içme! - Kadını Allah yarattı. Fahişeyi erkekler. - Talihinin ressamı, karşılaştığın insanların bileşkesi. - Yaşamak zaten bir şans. Talih, insanlara ölürken merhameti esirgemesin. - Sana talihin değil, insanlar yüz çevirir. -Sevgisiz hayat! Karakalem tablo. - Öfke aklı baştan alır. Üstün insan, herhangi bir hareket yapmadan önce, onun geri dönmesini bekleyendir. - Yaşam bu kadar tatlı olmasaydı, yaşlılığın kahrını çekebilirmiydik?

GEVEN

- Sevdanın kelepçesi: Vefa. - Hayat böyle. Bazen oynarsın bazen seyredersin. - Göz bile yanıltır. - Biz, ancak kaderimizin alnımıza yazdığı senaryoyu oynarız. - Sırttaki değil, zihindeki yük çökertir. - Yalnız değilsin. Kendinlesin. - Yaptığın iyiliği unut. Gördüğün iyiliği unutma. - Bilim, iyilerin elinde hayat. Kötülerin kölesi iken zulüm! Ölüm! - Kötülüğün sızlanması, iyiliği yenememekten değil, pes ettirememekten. - Hukuk mantığın üzerine çıktığında, şiddet taraftar bulur. - Ağızdan çıkan söz. Yaydan çıkan ok. - Konuşma, susmanın kötü bir dublörüdür.

MARS

- Cinsiyet kaygısından sıyrılarak atılan dostluk temelleri, daha bir sağlamdır.      - Değerli bir başınız olduğunu düşünüyorsanız, onu güçlü kaslara taşıtın. - En korkutucu alacaklı, zamandır. - Yaptıkları yanlarına kar kaldığı sürece, yapanlar yaptıklarına devam edecektir. - Düzyol isteyen, yola çıkmasın. - Mıutluluk, onu devamlı parmakların arasında sıkmaktan vazgeçmekle elde edilir. - Telefonla anlaşmak hiç anlaşamamanın en emin yoludur. - Dürüstlük, iyi niyet sınırlarını aşmayan bir şeydir. - Niyet, davranışlardan izole edilemez. - Gündüz size kalsın istiyorsanız, geceyi uykuya terk edin. - İyiliğin üst, kötülüğün alt sınırı yoktur - Doğru sözü, sahibi kimdir diye bakmadan dinle. - Ayağın kaydığında, boşalan çevrendeki ıssızlığın, sessizliğin keyfini sür.

GÜL

- Korkaklardan kork! - Hayat, bir yanılgılar mozaiğidir. - Ortak üzüntüler, buruk bağlar yaratır. - Sabırlı insanların öfkesinden sakın! - Evrendeki sistemli yıkımın yegane mimarı insandır. - Söylenenlerin kalitesi, söyleyene indekslidir. - Güçlü olmak iyidir. Daha iyisi caydırıcı olmaktır. - Zor anlarında ne kadar yalnız olduğunu görenin, rahat günlerindeki yalnızlığı can sıkıntısından çok mutluluğu olur. - Siz gerçeği anlatmazsanız, o kendini muhakkak anlatır. - Hiç kimse, bir nefreti sonsuza dek içinde taşıyacak güçte değildir. - Üslup, haklılığı incitmemelidir. - Başarısızlığın sırrı kalbiyle sevmek beyni ile düşünmek kuralını tersine çevirmekte yatar.

19 TEMMUZ 1975 KONAK ORDUEVİ İZMİR - DÜĞÜN

Eşim Denizli Acıpayam'da matematik öğretmeni olarak çalışmaktaydı. Eş durumundan tayin yapabilmek için Ocak ayında nikahlandık. Düğün yaza yapılacaktı. Eşim 1 gün izin alarak İzmir'e geldi. Nikah işlemleri için daha önce müracaat etmiştik. Ben Tıp Fakültesi 6. Sınıf öğrencisiydim. Çocuk Hastalıkları stajını yapmak taydım. Şu an kadın doğum uzmanlığı görevinden emekli olan arkadaşım Ertuğrul Özer ile birlikte nikah dairesine gittik. Numaralarımız yan yana olduğundan 6 yıl birlikte olduğum arkadaşım nikah şahidi için en uygun kişiydi. Eşimle Nikah Dairesinde buluştuk. O da bir şahit alıp getirmişti. İşlem uzun sürmedi. Nikah memurunun sorularına doğru cevap verip sınavı geçtik. Karşılığında evlilik cüzdanı kazandık. Cüzdanı eşim emanete aldı. Birbirimizi tebrik ettik. Eşim Denizli'ye okuluna gitti. Ben de hastaneye stajıma döndüm. Yaz geldi. Temmuz ayında karar kılındı. O günü unutmamak için pratik bir uygulama yaptık. 19 Temmuz benim doğum günümdü. Cumartesiye rastlaması da

JÜPİTER

- Mucize bekleyen, ya hayal kırıklığına ya da dolandırılmaya hazır olmalı. - Matematik tek dil konuşur. - Nefret ölmüş sevgidir. - En büyük pişmanlıkları, yapmadığımız şeyler için duyarız. - Başkalarının zevkini paylaşmamaya hakkın var. Aşağılamaya hakkın olmadığı gibi. - Yükün, maddi - manevi hafifse ecel de sana kolaylık gösterir. - Gecikmiş ecel, herkese işkence. - Düşmanını behemahal akıllı kabul edeceksin. - Sağduyu, ortak dil kullanır. - Herkeste akıl var. Ancak, sadece onu kullananlara akıllı diyoruz. - Akıl veren çok. Nasıl olsa alanı yok. Malum, arz talep meselesi.

GÜNEŞ ÇİÇEĞİ

- Yetişmeyi anne şekillendirmez ise, her insan biraz robottur. - Sevginin ocağı. Annenin kucağı. - Akıl dilin firenidir. - Susmasını bilen bir kişinin, öğreneceği fazla da bir şey kalmamıştır.  - Zamanı kötü kullanan, her şeyi kötü kullanır. - Sürpriz, bir tür zulüm sayılabilir. - Sürprizi yapan, hasar görmeye hazır olmalı. - Bilgi, erdemsiz iken değersizdir. - Ölüme çare yok. Ama ölüm her şeye çare olabilir. - Farklı olmak, rezil olmak, suçlu olmak, sefil olmak, hatalı olmak vs arasındaki nüansı iyi algılamak gerekir. - Herkesin, onu teslim alacak bir zaafı vardır. - Aracıya muhtaç olan, komisyona mahkum olur. - Güç, zayıf yanını bilmektir. - İnsan ağzı, çoklukla, söylemek istemediklerini söyler.

SATÜRN

- Yoksulluk suç değildir. Ama sahibi, çoğunlukla suçlu muamelesi görür. - Merhamet de bir cezalandırma biçimidir. - Haksızı korkutmayan Adalet, zamanla zulmün tarafsız bir seyircisine dönüşür. - Yoksulluk bir suç olmamasına karşın, suçların çoğu ondan doğar. - Kişi konuşmasa da işi onu anlatır. - Güzel konuşan, dolu da konuşmalı. - Tekrarı, hatayı suç yapar. - Hata düşük profilli bir suçtur. - İnsan, ilgi çekmek ister. Aklı olan, bunu kendini rezil etmeden başarabilir. - Attığın adımların sorumluluğu büyüktür. O, torunlarının kaderini belirler. - Mutluluk kazanılmaz. Hak edilir. - Ya bil! Ya haddini bil!

HANIMELİ

- Erteleme, reddetmenin diplomasisidir. - Haddinin sınırlarını bilmek, sadece akıllı insanların işidir. Diğerleri, onu bilerek ve çoğu zamanda bilmeden aşarlar. - Dün masal. Yarın hayal.  Bugün gerçek. - Bazı insanlar da, sonradan laubaliliğe dönüştürmek üzere samimiyet peşinde koşar. - Fedakarlık erdem sayılacaksa, öyle pek de ön sıraları almayı hak etmez. Öyleki onun kökeninde güç ya da akıl eksikliği barınabilir. - Kararsızlık, tesadüfen çözüm getirebilir. - Başarı öykülerinin birçoğu, gizli kalmış suç hikayeleridir. - İnsanların anlamasını bekleme. Anlat! - Hayalleri olmayanın, hakikatleri de olmaz. - Mutsuzluğun sahtesi yok. - Bir zalimin vereceği en iyi ödül, az acılı bir ölümdür. - Satılmayan yapılmaz. Bozulmayan da! - Hayallere hayat verecek olan, akıldır. - Erdemli insan, çaresizliklerde fırsat aramaz.

OCAK 1959 HİSAR CAMİSİ KEMERALTI İZMİR - LEVANTEN ADNAN AMCA

İlkokul 2. Sınıfta karne tatili idi. Yani sömestre tatili. Ocak sonu soğuk bir kış günüydü. Karne ödülü olarak babam beni İzmir'de Hisar Camii'ne Cuma namazına götürecekti. Hisar Camii İzmir'in en eski camisidir. Mihrabın sağ tarafında cam muhafaza içindeski Kabe-i Muazzama maketini seyretmek hoşuma giderdi. Namazdan sonra muhakkak gidip seyrederdim. Pek çok şeye kızan babam, orada harcadığım uzun süre boyunca beklemek zorunda kalmasına sinirlenmezdi. Vakti kaçırmamak için erkenden yola çıktık. Namaz öncesi vaizi de kaçırmadık. 5 yaşından beri namaz kılmasını bilirdim. O gün caminin ana kubbesi altında, arkada, sol taraftaki sütunun yanında yer bulabilmiştik. Namazdan sonra cemaat arasında birbirini tebrik etmeler, selamlaşmalar, samimi konuşmalar, hal hatır sormalar,tanışmalar mutad seremonilerdi. Babam yanındaki adama uzun yıllar tanırmış gibi büyük bir muhabbetle sarıldı. Lacivert bereli açık renk pardesülü ak saçlı çok yaşlı ancak dinç ve nur yüzlü ihtiyar adam da aynı

MENEKŞE

- İçinde boğulmadan, ayrıntılarda yüzebilmek büyük hünerdir. - İş bilirler maliyeti kurtarmayan mücadelelere girişmez. - İnsan sosyalleşmeye mecbur hatta mahkum olmasına rağmen bireyseliğe daha yatkındır. - Yaşam matematiği yok sayamaz. Ama onu şaşırtabilir. - En iyiyim diyemezsin. O henüz doğmadı. - Aklı ortaya koyan davranıştır. - Çözümsüz sorun, sorun sayılmaz. - Erkek aldığını zanneder. Kadın alır. - Gönül hoşluğu barındırmayan akitler, zulümün bir çeşididir. - Bir başkasının üzerinden yapılan hesap, nadiren doğru çıkar. - Olduğun kadarsın! - Benim arkamdan her şeyi söylesinler. Yeter ki doğru olmasın.

URANÜS

- Güçlülerin gölgesinde kazanılmış güç, Güneşle birlikte batar. - Samimi bir tebessümün yerini hangi hediye tutabilir? - Gerçek akıllı, ona öyle hemen herkesin uluorta akıllı demediği adamdır. - Dostluğa giden yol sorun ve sıkıntı paylaşmaktan geçer. - Kendini vazgeçilmez hale getirirsen, senden vazgeçilmesini istediğin zaman bile senden vaz geçmezler ve sıkıntı duyarsın. - İnsanlığın Okulu, ana kucağı. - Sevgi yoksa, hiçbir şey yok. - Riyakarların bir çeşidi de istismar edebileceği dostluklar peşindedir. - Eşitlik, adaletsizlikten uzak durmalıdır. - Akıllar eşit olsaydı, eşitsizlik diye bir şey olmazdı. - Eşitlik ilkesine uyan tek erdem var o da sağduyu. - Eşitlik ilkesi, tembel, kötü niyetli, ve kurnazlara pratik bir çözüm bulmadıkça çoğu kez adaletsizlikten yakasını kurtaramaz. - Senin kurallarının tamamına evet. Ancak benimki ile kesişmesin. - Unutma sürecinin başlaması. Acıkma süresini geçmez.

IHLAMUR

- Büyük ya da küçük veya ortanca ihtimal diye bir şey yoktur. Onun ne büyüklükte olduğunu, onu gerçekleştiren koşullar karara bağlar. - Hastalar, zayıflar, güçsüzler, her çeşit özürlüler Tanrı'nın sınav sorusudur. - İnayet ile ayakta durabilen bir hayat, sürdürmeye değer mi? - Bela geliyorum der. Ama bunu sadece akıllılar farkeder. - Talih, şifreli konuşur onu daha sıklıkla, aklı kıt olanlar çözer. - Her çekişmenin, en az iki haksız tarafı vardır. - Güvenilmez dost. Sesli düşünen dost. - Seni kıran, senin kırılganlığındır. - Yaptığın işe öylesine emek ver ki ona bakan şöyle desin, "Bunu, ben bile ancak bu kadar iyi yapardım". - Bir Hekim için, hastalarının korkularını istismar ederek servet edinmek asla bağışlanamaz bir onursuzluktur. - Mazoşizm, sadizmin mazereti dir.  - Kendine yaptığın bir iyilik ya da yapmadığın bir kötülük de toplam mutluluğa minimum katkıdır.

NEPTÜN

- Adı konmamış her şey, yanlış anlaşılma potansiyelidir. - Tembelin kötüsü, onu teşvik edendir. - Tanrı, küçük gördüğün şeyin arkasında gizlenir. - Gizli bir bozanı varsa, O asla bitmeyecek bir iştir. - İyilik sonsuzluğun resmidir. Yapanı, onun gölgesinde kaldıkça ışıldar. Önüne geçerse gölgelenir. Çok ileri çıkarsa kaybolur. - Dost, ahbaptan fazla bir şeydir. - Arzular, su gibi akabileceği en kısa yoldan gider. - Emek, en birincil hak sebebidir. - En çarpıcı yanlış, hiç katkısı olmadığı bir doğruya karşı çıkmaktır. - Kuvvetli iken adalet iste! - Kazanın, belanın aşısı yok. Bağışıklığı hiç yok! - Konu eleştiri olduğunda cephane bol. Övgüde ise iyi kullanılması gereken tek kurşununuz var! - Uzun ve sağlıklı yaşamın sırlarından biride, vicdanınızın sizi saygın bulmasıdır.

1965 BORNOVA OVASININ SONU

Daha önce de söylemiş olduğum gibi 1965 yılında çok önemli olaylar meydana geldi. Bunlardan biri de Bornova ovasına atılmaya başlanan artezyenlerdi. İzmir nüfusu,  göçlerle hızla artıyordu. Halkapınar'daki şehrin su ihtiyacını karşılayan tesisler yetersiz kalmaya başlamıştı. Belediye O günkü koşullarda çareyi Bornova ovasına attığı derin artezyenlerde görmüştü. Bu affedilmez bir hataydı.Bornova ovasının bir kısmı zeytinliklerle kaplı Bozalan daha büyük kısmı ise Karasuluk idi. Karasuluk her zaman nemli, hendeklerin susuz kalmadığı tarım arazileridir. Kuyu kazanlar, daha 3 metrede suya ulaşırlardı. Bahçemizdeki kuyunun derinliği 10 metre idi. İçinde 7 metre su vardı. En sıcak ayda 6 metreye inerdi. Kendi bahçemize ferahlıkla yeterdi. Komşulara bile verirdik. Bornova ovasının etrafı dağlarla çevrilidir. Dağlardan gelen su, düze inip bu ovayı sulak bir tarım arazisi yapmıştı. Denize yakın kısmı yani salhane bataklıktı. Çiftçiler bahçeleri, tarlaları bataklık olmasın diye belirli aralı

PLÜTON

- Destek bulacak gerçekleri seçip savunmak, kolaycılık tam tersi ise kahramanlıktır. - Sevmeye değil ama saymaya mecburuz, hatta mahkumuz. -Senin sorununa, senden fazla ilgi gösterenden kork. - Dostuna güvenip, başını belaya sokma! - Nezaket, sivrilikten uzak durmalıdır. - Veren elin onurlandırılmaya ihtiyacı yoktur. Ancak alan elin bir basamak altta durması kendi hayrınadır. - İnsanların çözüm üreten tarafını, korkutmayacaksın, sindirmeyeceksin, bıktırmaya caksın. - Kişinin, takdir görmeyen iyi yanları zamanla kaybolur. - Kişinin, ilgi gören kötü yanları zamanla keskinleşir. - En kötü yönetimler, seçilmiş kralların yönettiği Cumhuriyet lerdir. - Espriye, her iki tarafta riyasız bir şekilde gülebilmeli. - İyi bir ilişki, tarafların gönüllü olarak bitirebileceği bir bağlılıktır.

İRİS

- Tanrı, beyninden önce dili çalışanın yardımcısı olsun.  - Temizliğin olmadığı yere, diğer erdemler nadiren uğrar. - Talih, çoğu kez, gülmek için sağlam nedenler arar. - Çoklukla, insanları gözümüzde büyütür sonra da umduğumuz çıkmadığında, kendimizden çok onları suçlarız. - Sevdiklerimize muhabbetle sevmediklerimize adaletle yaklaşmalıyız. - Cellatları kimse suçlamaz.  Ama kimse de sevmez. - Düşmanların takdiri teşvik unsuru olmalıdır. Gaflet unsuru değil! - Yaptığın şeyi eleştirme. Eleştirdiğin şeyi yapma. Ola ki bir fark eden çıkar. - Şansım yok demek kolay. Aklım yok demek zor. - Önemli olan, nereye kadar gidileceğini bilmek değil, nerede ne zaman durulacağını, dönüleceğini bilmektir. - Mükemmel de ısrar edenler, başkalarını mutsuz eder. - Marifet, yanlışı, hatayı yıkımdan önce görmektir. - Sevmek ve sevmemek, insanın elinden alınamayan ender güçlerindendir. - Beklentini, kapasitenin sınırları içinde tutarsan, kimse mutsuz olmaz. - En ince ve zor sanat, susma sanatıd

HYPERİON

- İşin kötüsü, insan kendisine sürpriz yapamaz. - Her insanda, soruna dönüşebilme potansiyeli vardır.  Kimse bundan istisna değildir. - Akıl ile dil arasındaki yol uzun olmalıdır. - En iyi gözcün düşmanındır. Eğer, onun bu yönünü kendi yararına kullanabilirsen, hiç uyumayan ve bunun içinde ücret istemeyen bir alarm sistemi kurmuş olursun. - Düşmana verdiğin sözü tutarsan,dostlarına ihanet etmiş olursun . - Şamatacılara herkes Güler. Ama herkes sevmez. - Çok az insan, açıktan tavır alacak kadar dürüsttür. - Dost fren, düşman gaz pedalını gösterir. - Tembellerin, zaman içinde köleleşmesinin, şaşırtıcı bir yanı yoktur. - Akıl, çok cesur olamayacak kadar ürkek olma sorumluluğunu da taşır. - İnsan çalışır halde  hata yapabilen tek makinedir. - Tedavinin ilk adımı, sessizliktir. - Kaderini yazamasanda, ona şekil ve renk verebilirsin. - Bazıları temizlik yapma ile çöpü- tozu gezdirmeyi birbiriyle karıştırır. - Başkasının yerine akıllı olma.

İTRİŞAH

- Çalışmanın dili tek. Tembellik her dili konuşur. - Kötüler, üstün başarılara imza atabilir. Bu onun iyi olduğunu göstermez. İyi tanınmadığını gösterir. - Cahiller ve cesurlar sürprizden korkmaz. - Kolay isteyenden kork. - Göz, izinsiz istemez. - Umut, hayallere plan katmaktır. - Övgü keyifle karşılanan stratejik bir borçlandırma biçimidir. - Arzular her yöne hareketli dönen bıçaklar gibi her yönde kesebilir her yönde yara açabilir. - Evliliğin felaketi inattır. - İnsanı, kendi vicdanından başka ne durdurabilir? - En iyi çözüm sonuçları, sebep üzerinden kontrol etmektir. - Kendin dışında, alın yazın için yazar, talihin için senarist arama! - Ön göremediğin her şey, ya mutluluğun olur ya felaketin. - Yalanın, gün olur karşına dikilir.

MART 1959 BORNOVA İZMİR - 3'ER 3'ER 100'E KADAR

İlkokul 2. Sınıf 2. sömestre derslerine devam ediyordum. Tembeller sırasında Yurtlu olmayan 2 öğrenciden biri iken ovadan arkadaşım Bulgar göçmeni Şaban'ın 14 Şubat 1959 yılında Ağaçlı yolda uğradığı trafik kazasındaki vefatı ile tembeller sırasında bir nazar boncuğu gibi tek kalmıştım. Yeni öğretmenimiz çok faal bir insandı. Çevredeki bitki örtüsünden, civar köyler, semtler, dağlar, tabiat olayları, kitapta olup olmayan bir sürü müfredat ile ilgili bilgiler veriyordu. Matematiğe de önem veriyordu.İlkokul ikide öğretilen kerrat cetveli dışına çıkıp üçer üçer 100'e kadar saymayı ödev verdi. 1 hafta sonra sırayla herkes sayacak dedi. Bundan not verecekti. 3. Sınıfa geçmenin yolu bu ödevden geçecek diye anlamıştım. Tembeller sırasını bir telaş aldı. Birer birer yüze kadar saymasını bile bilmiyorlardı. Tabii ikişer ikişer saymayı da. Ben boş zamanlarımda kendi kafamdan ikişer ikişer saymayı öğrenmiştim. Ama üçer üçer saymak ve bunu hızlı yapmak kolay görünmüyordu. Tamamı yaşça bend

TİTAN

- En akıllı insan, başkasının musibetini kendisine nasihat edinendir. - İkram, borçlandırmaya yönelik bir niyet taşımamalıdır. - Özgürlüğünü seven, borcu sevmez. - Borç , kötü bir sermaye biçimidir. - Emanetin, kötülük çeker bir mıknatıs yönü vardır. - Borç, sızısız kapanmayan bir ilişkidir. - Kıskançlık, önyargılı bir alacaklılık duygusudur. - Her iş, ustasını kendi içinde yaratır. - Hayaller, düşler, ümitler değişimden nasip almaz. - Ezeli ve ebedi, değişmeyen tek ve ortak hayal ölümsüzlüktür. - Bir ahmağın yeteneksizliğini sineye çekip, gönül kırmamak için göz yummak, onun, o özelliğini meziyet olarak algılayıp giderek keskinleştirmesine yol açar. - Üşenmek, ihmal, ufak riskleri büyütmek küçük tehlikeleri felakete dönüştürmek için kestirme bir yoldur.

KAMELYA

- Konuşmadan anlaşmak da bir mutluluk çeşididir. - Kişilerce yokluğu asla kabul görmediği için tamamlanamayan yegane yoksunluk akıldır. - Karşı duruş bir yol ise, omuz omuza, yan yana, beraberce durmak bir sanattır. - Hata, güçsüzlerin lüksü değildir. - Hatalarını savunursan, seni hiç terk etmezler. - Tolerans, erdemmidir, hatamıdır? Bunu sonuç cevaplar. - Mutsuzluk sarmalının merkezinde mutlaka adrenalin ile beslenen biri vardır. - Acele, aklı bay-pas eder. - Kin, nefret eken, kan ve gözyaşı biçer. - Tek damla gözyaşı bile dünyayı azaltır. - En ideal devlet, kişisel ve sosyal sorunların dengede olduğu yerdir. - Slogan, içi boş edebiyat. - Elinden uçurduğun bir kozu, bedelsiz geri alman, mucize gibi bir şeydir.

RHEA

- Kesintisiz iki kişilik mutluluk yoktur. Çoğu, birinin mutluluğu ötekinin mutsuzluğudur. - Sapık, başkasının mutsuzluğu ile beslenendir. - Sevilmek için verdiğin şeyler, zamanla, ummuş olduğun sevgiyi çalar. - Sevilmek için bir şeyler veriyorsan, verdiklerini sevdirmiş olursun. - Emek ve sevgi birbirinin ön koşuludur. - Varlık, kazanmaktan ziyade elde tutmaktır. - Dileklerinizi, onları yakaladığınızda, altında ezilmeyeceğiniz bir ölçüde tutun. - En tehlikeli olanı, sorunun boyutlarını, olduğundan küçük algılamaktır. - Asıl sorun, o ortadan kalktıktan sonra, onunla ilgili hiçbir şeyin hatırlanmıyor olmasıdır. - Bahanenin, kurgu yönü ağır basarken, başarı salt gerçektir. - Mutlak senin olan sadece iki özgürlüğün var. Sevmek ve ölmek. - Varlığı ile çok hissedilenlerin yokluğu pek hissedilmez - Sevgi giderek yoğunlaşamıyorsa, alışkanlığın kurbanı olur.

KARANFİL

- Sempati, empatinin zarif kızı. - Sözlerinizi öyle süsleyin ki anlamı boğulmasın. - Dil susar, göz konuşur. - Gözlerin konuşamadığı dil yoktur. - Çünkü, alışkanlıkları kadar özgürlükleri için savaşmıyor insanlar! - Olana da şükür. - Şiddet, merhametle yenilebilir. - Mutluluğun, akla ihtiyacı yoktur. - Siz mutlu olmak için bir şey söylediğinizde tam tersini söyleyen 1000 kişi çıkacaktır. - Sınırsız özgürlük, tek kişilik dünyalar gerektirir. - İyilik görenin yapabileceği en kötü hata, onun boyutunu sorgulamaktır - Müzik, gönül teline dokunan sestir.

MAYIS 1959 YENİ CAMİ BORNOVA - CAMİNİN YARIM KUBBESİ

Havalar ısındığında Bornova merkezdeki evimizden Bornova ovasındaki bahçemize göçerdik. Bu genel de Mayıs ayına denk gelirdi. Bornova'nın kaza yani ilçe oluşunun 1 ay kadar sonrası bir cuma günü, ben okuldan geldiğimde Ablam babamın Bornova'daki yeni yapılmakta olan inşaatı henüz bitmemiş Yeni camiye Cuma namazına gittiğini söyledi. Öğleden sonra babam döndü. Sırılsıklam ıslanmıştı. Yeni Cami henüz Tamamlanmamış kubbesi de açıktı. Olmayan kubbenin altında namaz kılanlar, yağmur başlayınca namazı bozmamak için kaçmamış ve ıslanmışlardı. Bunlardan biri de babamdı. Namazdan sonra Bornova çarşısının en işlek kahvehanesine gitmiş. Gitmeden önce Cami imamına kubbenin kapanması için tahminen ne kadar para gerektiğini sormuş. Kahveden içeri girip selam vermiş. Caminin kubbesi için gerekli olan rakamı söyleyip bu fiyatı veren benim papaz kuyudaki zeytinliği mi alır demiş. Zeytinliğin yerini ezbere bilen bir Bornovalı Göçmen babamı kapıp dışarı almış. Babam da onu tanıyor. Bornova ovas

AQUARİUS

- Cesaret sürekliliktir. Ara verirsen önceki haline dönemezsin. - Umutlar kaygıya dönüştüğünde, artık yaşlılık çağı başlamıştır. - Öngörülemezlik, aşırı önlemleri zorunlu kılar. - Kırgınlığına, kin, nefret, öfke ekleme! - Şimdiye, mazi karıştırırsan, geleceğine karanlık eklersin. - Zerafete bürünmemiş bir dürüstlük ve nezaketten yoksun bir açık sözlülük asaletten de yoksundur. - En mükemmel sistem, düşük zeka seviyeli insanlarla dahi aksamadan işleyebilendir. - Yerinde ve zamanında yapılan bir esprinin gücüne erişen pek az şey vardır. - Muz kabuğu değerinde niceleri vardır. Ama onlar çok değerli ve hünerli kişileri devirebilir. - Hayvanseverler, aralarında insansevmezleri barındırmamalıdır. - Gerekiyor ise masraf. Gerekmiyor ise israf.  - Gerekmeyen zahmet, zulümdür. - Sevgi kelepçe, bilgi kanat takar.

KASIMPATI

- Gençliğe veda, öyle kolay değil! Yaşlılığa merhaba demek de! - Hayatın kalan kısmı mı? O, çoklukla pek kısa bir şeydir. - Mazi uzun. Ati kısa. - Yapamadığın iş, senin değildir. - Dostluklar paylaşmakla, düşmanlıklar paylaşamamakla başlar. - Dostluklar, paylaşılan yokluklar. Düşmanlıklar, paylaşılamayan varlıklar. - Misal, ibret, nasihat, ders çıkarma akılsızlar için değildir. - Tecrübe pahalıdır. Akıllılar onu edinmez, beldelsiz transfer ederler. - Acının bilincine var ki tedariki maliyetli varlığın heba olmasın. - Acı, ağrı ölümü makul gösterir. - Ölüm olmasaydı eşitlik ispat edilemezdi. Varlığına da kimse inanmazdı. - Yaşam, ölümle eşitlenen çok bilinmezli bir eşitsizliktir. - Doğru, kılık değiştirmez, maske takmaz.

ALLİUM

- Paranoya, sahibini yok etmedikçe iyi bir muhafız sayılabilir. - Ölürken götüremediğin hiçbir şey için, yanmaya değmez. - Söylediğin lafa, meram anlat. - Televizyonun size verdiği, birkaç renkli görüntü ve kısaltılmış bir hayattır. - Hafıza yaşlandıkça, kötü bir kılavuza dönüşür. - Muhtaç olma ki karşı durabilesin. - Fazla keyif huzura zarar. - Mutluluğunu yaşarken, bu dünyada yalnız olmadığını unutma! - Doğruyu söylesen ne olur,yaptığın yanlış olduktan sonra. - Yetenek, talihin doğal yüzüdür. - Yaşlılık hissedilebilen bir şey değildir. - Talih sana gülerken, sen onu ağlatmaya çalışma!

ANDROMEDA

- Tecrübeniz çoksa, paranız yoktur. -Gerçek öğretmen, öğrettiğini yapabilendir. - Övgünün değeri, övenin değerinden yukarıya çıkamaz. - Akıl, zekayı insanlığın hayrına kullanabilmektir. - Mutluluğunu, başkalarını mutsuz etmeyecek ölçüde yaşa. - Kendini, isteklerinin bir kısmını yapmaktan alıkoyamazsan, istemediğin bir hayatın olur. - Gerçek, makyaj yapmaz ve kötü görünür. - Mutlu biten ortaklık yoktur. - Bir rüyaya asla kaldığı yerden devam edemezsin. - Ertelenmiş Hayat. Erken ölüm! - En büyük Erdem, insan dehasını ortaya çıkaracak yolları açık tutmaktır. - İkram azgınlığı, karşı konulamaz bir saldırıdır. - Yalanın ehveni, olsa olsa sanattır.

1 NİSAN 1960 KARATAŞ MUSEVİ VAKIF HASTANESİ İZMİR

Anna Bucholz Drossa 1 Nisan 1960 ta İzmir Karataş Hastanesi'nde ilk çocuğunu kucağına alır. Karataş Hastanesi İzmir Musevi cemaati ne ait, yanıbasında minik bir de huzurevi olan sevimli bir hastanedir. Bu hastanede, seksenli yılların başında bir süre nöbetçi hekim olarak olarak çalışmıştım. Zeka dolu esprileriyle çevresine her zaman Neşe katmış ve şiddete hiç bulaşmamış bu evlat annesinin görebileceği en güzel nisan bir şakasını, masmavi gözlerini dünyaya açarak ona yaşatmıştı. Babası John ustayı kemeraltındaki matbaacıların hepsi çok iyi tanır. İzmir'e klişe uygulamasını getiren adamdır. Klişeciliği öğrenmek için 30'lu yıllarda İstanbul'a gitmiş. Orada bir matbaada yatıp kalkıp yarı aç yarı tok çalışıp didinip işi öğrenmişti. İzmir'e döndüğünde, artık o uzun yıllar şehirdeki tek klişeci idi. Sonradan klişe mesleği yapan herkes onun yanında çırak olarak çalışıp yetişmişti. Kendisi ile tanışma şansım olmadı. Ona, Rosali, Giselle ve Aksel isimli 3 çocuk daha verip gen

KRİZANTEM

- Sadelik, gelişmiş beyinlerin lüksüdür. - İnsanın ağzından çıkan her laf, daha sonra omuzuna oturur. Kimi zaman kanat olur uçurtur. Kimi zaman safra olup çöktürür. - Seni, sen yapan ne olduğun değil ne yaptığındır. - Gerçeğe bir renk aramışlar. Yalanı bulmuşlar. - Gerçek, o kadar yalındır ki dar kapasiteli beyinler ona ikna olmaz. - Değer verdiğin kimsede, kendini değerli hissedebilmelidir. - Sevimsiz ya da rezil olmadan farklı olabilmek ya da öyle görünebilmek sıradışı bir yetenek gerektirir. - Kaybedenler olmasaydı, bahaneler hiç bilinmeyecekti. - Minnet ve nefret çift yumurta ikizidir. - Yazı yok  ikende akıl vardı ama insanlar içinde dolaşan bir göçebe idi. Ya da kiracı. Yazı onu ev sahibi yaptı. - En kötüsüne hazırsan ya da razıysan, onu bulmayacağın kesin gibidir. - Hemen cevap kibir iken, bekle düşün akıldır. - Çocuk, ilk yalanı ile büyümüş olur. - Şiddete hayır diyenler, gücü kontrol edebiliyor mu?

SAMANYOLU

- Gençler, yaşlılarla çoklukla empati kuramaz. Bazı yaşlılar, bunun tersini mükemmelen başarabilir. - İtibar ve iltifatta ölçü kaçırılma malı ve bunlar rastgele dağıtılmamalı. - Yaşam, geriye doğru arzulanan ancak ileri doğru yaşanan bir süreçtir. - Hiç kimseden senin gibi düşünmesini bekleme. - Hafıza, zekanın çok maharetli bir dublörüdür. - İsrar da bir şiddet biçimidir. - Kendi oyununa göre kural yazarak, hiçbir yere varılmaz. - Üretmeyen için, özgürlük hayal kölelik kader olur. - Hata yapmıyor ise, insan değildir. - İnsan, hata yapar, menfaatine tapar, erdemi över, yalanı sever, güçlüyü etekler, zayıfı ezer, zordan korkmam der, kolaya kaçar ve kendi dışında her şeyi inkar eder. - Hatanı düzelt ki huyun olmasın! - Bazı işler, muhabbetinden kısadır. - Çok acı çekmişlerin hayal gücü, gerçekler ile sınırlıdır.

LEYLAK

- Hak etmenin bir ölçüsü olaydı, her şey çok daha başka olurdu. - Akıllı bir insan, parayı ne çok önemser ne de çok küçümser. - Hiç kimseye, ederinden fazla fiyat biçme! - Sevilenler arasında, tercihe zorlanmaktan daha ağır bir zulüm var mıdır? - Eleştiriye alınacağına, eksiklerini gider. - Zeka katılmamış espriler, sulandırılmış muhabbettir. - İnsan nesli ebediyen var olabilecekse, bunu akıllarından önce vicdanlarına borçlu olacaktır. - Hayali kurulmayana ulaşılmaz. - Araç, amacı sabote edebilir. - Hırs, başarıya yöneltilmiş  dümenin önemli bir vidasıdır. - Hatalar, yaşamın gerçeğe en çok yaklaştığı alanlarıdır. - Pahalı dersler, ucuz ya da bedelsiz olanlardan çok daha öğreticidir.

MİMAS

- Tedbir almadan takdire sığınma. - Menfaatini sevebilirsin ama ona tapınman gerekmez. - Değişimi isteyen, ona bizzat kendisi ile başlar. - Azim, inatla hırsın yontulmuş şeklidir. - Doğa, simetriyi sevmez düz çizgi çekmez. - Eylem, söylemi karşılayabilmeli. - Hiç kimse, isteksiz biri kadar başarısız olmayı beceremez. - Öleni övmesi kolay. Ne de olsa rakip değil. - En zor rakip,  ölmüş olandır. - Dürüst insanlar, Hayır kelimesini Evet kelimesinden daha sık kullanırlar. Bu da onlara birçok konuda ayak bağı olur. - Anlayışsız olmak için istemek yeterli olduğu halde tam tersi çok emek gerektirir. - Anlamak istemediğiniz ilk şey, sizi anlayışsızlar grubuna ekler.

EYLÜL 1965 ALSANCAK İZMİR - LİSE GİRİŞ SINAVI

Bornova'da, üniversite vardı ama lise yoktu. Çınar Koleji'nin lise kısmı adından da anlaşılacağı üzere paralıydı. Eşim Ortaokulu bu kolejde okumuştu. İzmir'de 4 lise varken daha fazla kolej vardı. Kolejler belge vermedikleri ve yabancı dil eğitimine verdikleri ağırlık ile durumu iyi olan ailelerin tercihiydi. Bornova'da oturduğum için bana en uygun lise İzmir'in en köklü eğitim kuruluşu olan İzmir Atatürk Lisesi idi. Kızlar için ise en uygun seçenek diye bir şey yoktu. Tek seçenek vardı. O da İzmir Kız Lisesi. 1965 yılı enteresan bir yıldı. Lise ile ilgili kısmını anlatayım. Benim için Tek seçenek gibi gözüken İzmir Atatürk Lisesi ve eşim için tek seçenek olan İzmir Kız Lisesi o yıl ilk ve son defa kayıt için sınav uygulamıştı. Henüz tanışmadığım eşim sınavı kazanmış kaydını yaptırmıştı. Sınav sonuçları kayıttan birkaç gün önce Kız Lisesi ve İzmir Atatürk Lisesinde açıklanacaktı. Eşim gitmiş. Kazandığını öğrenmiş. Kayıt olmuş. Ben Bornova ovasındaki bahçemizde, Eylü

LADİN

- Budalalık sempati toplarken, akıl nefret uyandırır. - Hak gözet ki hakkını koruyabilesin. - Hiç kimseden öğrenmedim; hatalarımın öğrettiği kadar. - Ölüm, kalanlara yalnızlık ve çaresizliği öğretir. - Ödül bekleme! Sadece yap! - Ne yazık ki devlet kendisini yücelten evlatlarını takdir etmekten yoksun bir mekanizmadır. - Hacmin kadar yer kapla. - Sevilmek elinde değildir. Sevmek avucunun içindedir. - Hayat, anlaşıldığından fazla bir şeydir. - Şerefsiz kimdir? Kendi olmayan kişidir. - Konuşarak cevaplayamayacaksan, susarak cevapla. - En yoksul, elindekini değerlendiremeyendir.

ARİEL

- Tutabileceği sözü vermekte, aklın göstergelerindendir. - Hayaline yeterince sıkı sarılabilirsen, bir gün yanı  başında bulursun. - Maalesef, yaşlandıkça beklentiler dizginlenemez bir hızla artar. - Ölüme göz yummak, cinayete eşdeğerdir. - Aklı olan herkesi dinler. Ancak, hiçbir etki altında kalmaz. - Yapabiliyorsan kaygılarını dikkate alma. Olmuyorsa, onları sıraya koy. Ve En öndekinden başla. - Matematik ve müzik evrenin ortak dilidir. - İnsan doğruyu över. Yalanı sever. - Yalan satan, müşterisiz kalmaz. - Sosyal değerin, sakladığın sırlar kadardır. - Sırrını vermeyene, sırrını verme. - Biriktirdiğiniz enerji, size yıkım olarak geri döner.

LİLYUM

- Acı çekmeye alıştırılmış zihinler, kolay mutlu olamaz. - Sanatçılara, söze başvurmadan anlattıkları şeyler için de teşekkür borçluyuz. - Kendinle dost olmadan, başkasından nasıl dostluk beklersin. - Medeniyet, güçsüzün adalet arama zorunluluğunda kalmayışıdır. - Sefahat, ölümsüz intihar. - Önce yetineceksin, sonra edineceksin. - Hedef olmuşsan, vurulmak kaderindir. - Gölgelerinle barış. Onları yok etmek, sana yokluk ya da karanlıktan başka bir şey getirmez. - Niçin yapmadım diye üzüleceksen, niçin yaptım diye üzülecek olmaktan korkma. - Akıl, en iyi şanstır. - Akıl susmuşsa, şans son sözü söyler. - Yaşlıları, dünyamızın doğal misafiri statüsünde görüp, onlardan şeref konuğu itibarını esirgemeyelim. - Yaşlılıkta rekabet, ölümcüldür. - Güçlü, zayıf yönünü iyi bilendir. - Sevginin ördüğü bağ çözülmezdir.

MİRANDA

- İnsanın en büyük açmazı, kendini kendi gözüyle göremiyor olmasıdır. - İnsanların, takdir vefa ve de kadirşinaslık duygularına sakın bel bağlama! - Hırslarınızın, erdem ile bağınızı koparmasına izin vermeyin. - Kulağına hoş gelmeyen sözü, beynin düşünmesin dilin söyle mesin. - Hırs, hem itici hem yıkıcı bir güçtür. - Başarının sırlarından biri de merak ve meraklıdan uzak durmaktır. - Dil keskinleştikçe, akıl körelir. - Çoğun başlangıcı azdır. - Dili, beyninin önünde gidenin vay haline! - İnsanların duymak istediği sözler, aynı zamanda onların doğrularıdır. - Özel alanlar, tehlikelidir. - Aşk bir yönetim biçimi olsaydı. Diktatörlük olurdu! - Tek başına güzellik, kötü bir talihin sinyalidir.

MAYIS 2004 VEYSEL ÇIKMAZI İZMİR - ZAMANA KARŞI YARIŞ

Veysel çıkmazındaki Duvar Kitabevi, İzmir'deki kitapseverlerin adeta buluşma noktası idi. Çoğunluk, Konak bölgesindeki öğle tatilinde yemekten dönen memur tabakasından oluşuyordu. Opera sanatçılarından sağlıkçılara kadar geniş bir yelpaze oluşturuyorlardı. 2000 yılından önce Hasip Akgül, Hüseyin ve Mustafa dan oluşan ortaklık Mustafa'nın ayrılıp Buca'da bir Kitabevi açması sonucu iki kişi ile devam ediyordu. Pozitif enerji kaynağı Ali onlara yardımcı oluyordu. Genç Berkan daha genç kardeşi Hakan ve minik İbrahim de takımın diğer elemanlarıydı. Bunlar part time çalışıyordu. Bütün müşteriler de sanki kitabevinin volunter ortaklarıydı. Ekibin ağırbaşlı plan ve programcısı Hasip Akgül idi.   Tüm durumlardan görev ve sorumluluk çıkarıp takımı orkestra şefi ustalığı ile yönetiyordu. Bu Mudanya'ya göç edinceye kadar böyle devam etti. Ogün, Dispanserde muayeneleri bitirip öğle tatilinde Duvar Kitabevine gittiğimde olağandışı bir durum vardı. Duvar ile duvara tutturulmuş dolap v

MANOLYA

- Sözün, aklının ibresidir. - Bir güneş arayan, uydu Olmaya hazır olsun! - Koşullar değişir. Her şey çürür. - Çektiği acıları unutan, yenilerini davet etmiş olur. - Tedbir aldıran kötümserlik, hata yaptıran iyimserliğe yeğdir. - Sorunun üzerine çok kararlı gidersen, çözüm kendini ele verecektir. - İçinizdeki çocuğu yaşatın. Fakat kontrolünüzden de kaçırmayın. - Yalan, bütün değerleri sıfır ile çarpar. - Tevazu, bir yönüyle de sinsi bir övünme biçimidir. - Yaşam sürecinde, karşılaştığın hiçbir şeye, taşıdığından fazla anlam yüklemeye çalışma. - En dürüst dostun aynadır.

TRİTON

- ilişkilerde, bulduğun umduğundan fazla ise, onun ardında ya aşk vardır ya art niyet. - Ay hayallerin, güneş gerçeklerin üzerine doğar. - Soruna yoğunlaşmak, enerjini tüketir. - Düşmanından öğrendiğini hiç unutmazsın. - Hayatı ilginç kılan, bir kimsenin trajedisinin diğerine komedi görünmesidir. - Çocuk gibi düşünsen de, çocuk gibi davranma. - Yaşam, ölümden başka sonuç vermeyen çok bilinmeyenli bir denklemdir. - Yaşam, bir belirsizlik ölüm ise kesinliktir. - Akıl, öğrenmeyi bilmektir. - Fedakarlık, acıdan başka bir ödül vaat etmez. - Eli çalışan, her cümlede öznedir. Sadece çenesi çalışırsa nesne olur. - Dilini aklına kelepçele!

MENEVŞE

- Huzurunu, rahatına kurban verme. - Kötü talih, çoğunlukla yoksulluk kılığında dolaşır. - Gençlik, öğüt alabilme yeteneğinden yoksundur. - Vefa, sevdadan daha derin bir duygudur. - Susmanın cevabı yok. - Aşk almaktır. Sevgi vermektir. - ilk hayal kırıklığına kadar, aşk güzel şeydir. - Tercihiniz kaderinizdir. - Sevgi, yokluğu da paylaşmaktır. - Sevgi aldıkça azalır, verdikçe çoğalır. - Başkalarının hakkı özgürlüğünüzün doğal sınırıdır. - Söylenilen ilk yalanla, çocukluk çağı tamamlanır.

GÖKKUŞAĞI

- Herkesin bir öyküsü vardır. Ve o, zannedilenden çok farklıdır. - Mutluluk, kaçıvermeye hazır kaprisli bir konuktur. - Mutluluk, davet edilmediği yere daha sık uğrar. - Emek vermeden aldığın şey, çaldığın şeydir. - Duygular, düşünceler, inançlar seninle çelişmez. Zamanla çelişir. - Dizginlenemeyen güç, başa beladır. - Hayatınız, her satırını karşılaştığınız insanların yazdığı bir romandır. - Duvar korur. Ama hapsederek! - Bu, böyledir işte. Tatlı hayallerinizi, acı gerçeklere kurban verirsiniz. - Hiçbir şey, mimarını eserinden daha iyi övemez. - Gençliğini yatarak tüketen, yaşlılığını sürünerek tamamlar. - Cehalet, sefaletle kol kola gezer. - Tanrının dili, matematik. Eli, fizik, kimya, biyoloji, astronomi.

1965 İZMİR - EPİLEPSİ

1965 benim için çok özel bir yıldır. Fırsat bulursam anlatacağım bir sürü olayın içinde en önemlisi de 30 yıl sonra tanışacağım, son çeyrek asırın, bence en dikkati çeken yazarlarından birisi olan Hasip Akgül'ün yemyeşil gözlerini dünyaya açtığı yıldır. Son romanı"Albayım" ve bundan 25 yıl kadar önce Oğuz Atay'ın yaşam koşusu isimli ilk kitabı vede sonradan yazdığı, belki de  Türk yazarları arasında kesinlikle en iyisi olarak gördüğüm, deneme türündeki "Görme kılavuzu" ile edebiyat severlerin gönlündeki ayrıcalıklı yerini hak etmiştir. Erken yaşlarda babasını kaybedip kendini hayat mücadelesi içinde bulan bu kardeşim Mudanya'ya doğru Esen bir rüzgar ile aramıza yüzlerce kilometre mesafe koydu. Duvar kitabevindeki ortakları Berkan ve Hüseyin'le bazen kulaklarını çınlatıyoruz. Güney'in minik kardeşi "babacık" henüz bebek iken Hasip ailece Mudanya'ya yerleşti. O da şimdi bayağı bir delikanlı olmuştur. Hasip 1879 Makedonya isimli Öykü i

MEYAN

- Saygı görmeyi, karşımızdakilere gösterdiğimiz saygı ölçeğinde hak eder ya da etmeyiz. - Yaşlılık, pişmanlık ve hatalardan dönüş sürecidir. - Anlaşılmadığını düşüneceğine, anlaşılmayı hak edip etmediğini düşün! - Dikkatsizlik, duyarsızlık,  boşvermişlik, umursamazlık, vs gizli ya da sinsi kasıttır. - İnsanları güldürmeye çalışacağına, onlarla birlikte gülmeye çabala. - Olur olmaz yardıma koşmak da aşağılamanın bir türüdür. - Suçsuz yoktur. Yakalanmamış vardır. - Maziye fazla saplananların geleceği yoktur. - Yalana sığınmadan kırmamak, kırılmamak da zor bir sanattır. - Mutluluk maliyetli. Mutsuzluk bedelsiz. - En yetenekliler hissettiklerini yapar. En ustalar yaptıklarını hisseder. - Gaza basmazsan, gidemezsin. Ancak, hayat kurtaran frendir. - Ne yap et! Düşmanını haklı konuma getirme. - İlişkilerde kendini ifade etmeye çalış. Kazanmaya çalışma! - Asil doğmasan da asil ölebilirsin!

HALLEY

- Şakalar, gerçeklerin gülmeyi becerebilen yüzleridir. - Gerçeklere sırtını döndüğünde, yanlışların tümü sana kollarını açmış olacaklar. - Çok çok iyi bir tavır, karşı konulamaz bir saldırıdır. - Ebeveynin, çocuklara yapacağı kötülüklerden biri de onları ihtiyaçsız ve cezasız bırakmaktır. - Hakiki olanın üstünlüğü, taklitlerini geçmek zorunda olma yışında yatar. - Sorununla kavgaya tutuşma. Onu anlamaya çalış. Mümkünse kronikleşmeden çöz. - Davranışını savunamıyorsan, yapma! - İhtiyaçsız iken tatminsizlik, büyük sorundur. - Hayatımızı, çoklukla korkularımız yöneltir. - Önemli olan, zevk, tat, sevinç  vs değil onların nasıl paylaşıldığıdır. - Anılarınız,  acılarınız özvarlığınızdır. - Bir kaybedenin olduğu yerde, kazanan yoktur. Olsa olsa bir galip vardır.

NANE

- Aynı oyunu, biri trajedi olarak izlerken öteki komedi olarak seyredebilir. - Büyük güçlerin yolundan zamanında çekilebilmesini bilmek de iyi bir aklın göstergesidir. - Demokrasi, hakları hoyratça kullanmaktan çok onların bir kısmından inanarak ve gönüllüce feragat etmektir. - İnsanın eğitimi, yaşam savaşında kuşandığı zırhıdır. - Zayıflar, acizler, güçsüzler yasalara yasa ekleyemediği sürece, adalet güçlülerin yasaları ile sürdürülecektir. - Para rica etmez. Emreder! - Asalet de zeka ve yetenek gibi kişiye özgüdür. - Aşk güçlüdür serttir kolay kırılır. Sevgi, yumuşaktır kolay aşınmaz nadiren kırılır. - Gizlilik varsa dürüstlük yoktur. - İnsana beceri eklenebilir. Yetenek eklenemez. - Verdiğinden fazlasını alamazsın. - Mutluluk isteyen, emekten kaçmayacak. - Nice insan vardır ki zinciri uzun hapishanesi geniş diye kendini özgür sayar. - En tehlikeli canlı, ümidi kalmamış bir insandır.

KUTUP YILDIZI

- Aşkın bir bedene mahkum olmasına karşın, sevginin hiç bir objeye ihtiyacı yoktur. - İnsan, bu dünyada, kontratı uzatılmayacak bir kiracı olduğunu unutmamalı. - Üzüntüsü, zahmetinden daha ağır olacaksa o işten kaçınma! - Sevmediklerinle paylaştığın sevincinin, garip bir şekilde çoğaldığını fark edersin. - Mutluluk, "acı filmlerinin" 5 dakika arasıdır. - Cevabını bulmamış bir ihtiyaç yoktur. - İnsan, mimarının başyapıtıdır. - Hayat, sahnelenmeden sonucunun kestirilebileceği bir oyun değildir. - Yaşlılar, gençlerin Şevkat ve sevgisini beklememeli. Çünkü önlerine konacak fatura, ödeyemeyecekleri kadar büyük olabilir. - Saygınlık öyle bir hedeftir ki varamasan da, ona giden yol da çok güzeldir. - Öğrenmeye hazır olan, hoca sıkıntısı çekmez. -  Başka başka kollar, aşk mutsuzları için kötü sığınaklardır. - Birisinin acısı,  ötekinin eğlencesi olabilmektedir.

18 ŞUBAT 2018 AYDIN EFESİ ENES

Bu ülkede güzel insanlar da var. Kimini tanıyoruz. Çoğunu da tanımıyoruz. Bunlardan bir tanesini bugün tanıdım. Tanıdığım için mutlu oldum . Aydınlı Enes 23 yaşında. Üniversite öğrencisi. Ekonomi tahsil ediyor. Dilerim okulunu başarıyla bitirip sonra da akademik kariyer yapsın. Öyle olursa kariyerinde en üst noktaya kadar geleceğine inanıyorum. Sırası gelmişken böyle bir evlat yetiştirdikleri için annesi ve babasını Saygılarımla tebrik etmek istiyorum. Telefon kullanmadığım için beni arayanlar bana eşimin telefonundan ulaşıyorlar. İki saat kadar önce eşim telefonunu bana uzattı. Seni arıyorlar dedi. Aldım cevap verdim. Karşımda olağanüstü nezaketi konuşmasına yansıyan pırıl pırıl bir genç vardı. Emekli maaşım Ziraat Bankası'nın Bayraklı şubesindeki hesabıma yatırılır. 6 Şubatta  bankanın 2 numaralı gişesinde görevli her zaman küçük yada büyük sorunlar çıkarmakta olağanüstü yetenekli Saniye Hanım yine mutat yokuşa sürmelerinden birini uygulamıştı. Maaş hesabımdan diğer hesabıma yapa

NİLÜFER

- Nankör insanlar menfaat dinindendir. - Erdem kapısı, yoksulluk sınavından sonra açılır. - Mutluluk, emeğin hasatıdır. - Mutluluk amacına ulaşmış, yararlı, kirlenmemiş emektir. - Öğrencine katkın oranında öğretmensin. - Arzular, kötü hocalardır. - Yok edemediğin sorununa düşman olma. Onunla yaşamayı öğren. Onu sevmediğin bir komşun say ve birlikte yaşa. - Zihinsel güç fiziksel güce az muhtaç iken, fiziksel güç zihinsel güce neredeyse bağımlıdır. - İsteyen, alan, zamanla köleleşirken veren daima efendi kalır. - Ölümün, en kötü seçenek olmaktan çıktığı anlar, hiç de öyle zannedildiği kadar nadir değildir. - Nezaket, değeri hiç eksilmeyen bir yatırımdır. - Cahil, "bilmiyorum" demeyi beceremeyen kişidir. - Acılar, kişiseldir.

ÇOBAN YILDIZI

- Sanat, duyguya beden verir. - Mutluluk, basit ve sade ortamlarda tebdil gezinir. - Kaderin yazdığını okumamazlık edemezsin! - Yarını bekleyenin bugünü olmaz. - Nazik insan, toplum içinde ya da yalnızken aynı davranışları sergiler. - Erdemli insanların, hayat çizgileri virajsızdır. - Değişmemek, hem istikrar hem de gelişmemek demek. - Değişim, gelişim değilse olmasın! - Aptalların, çok pahalı akıl hocaları vardır. - Başkalarının eliyle güç istemek budalalık; isteyip almaksa bir deha işidir. - Ortak çözümlerin yarattığı dostluklar kalıcıdır. - Akıllı insanlar, öyle ortamlar yaratır ki düşmanları onunla müttefik olmaktan başka bir seçenek bulamaz. - Kurnazlık aklın korumasında ise ne ala. Yoksa  o, bir kara mizahtır.

ORTANCA

- Devlet, değersiz insanların da itibar bulduğu yerdir. - Devlet vefasızdır, kadir bilmezdir, has evlatlarına çok kez nankördür. - Bir şeyin yokluğuna katlanmak, varlığına katlanmaktan kolaydır. - Orijinal olayım derken, komik sevimsiz, itici, incitici, vs olmamaya özen gösterilmelidir. - Geciken ceza, ödülü anımsatır. - Bir felaket anında, son yapılacak şey üzülmek ilk yapılacak şey düşünmektir. - Önce akıl devreye girebiliyorsa, o insan için hiçbir olay felaket niteliğine bürünmez. - Yapmaktan asla kaçınamayacağın, sonunu da asla bilemeyeceğin bir deney olarak, ölümün karşında durmaktadır. - sadece yaptıklarımızdan sorumlu olmayız. Yapmadıklarımızdan da sorumlu oluruz. - Öfke kör nişancıdır. Onu doğuran sebebin öznesini nadiren ıskalamaz. - Toplumu yücelten, ya da alçaltan onun yazısız  kurallarıdır. - Sözler, gözleri inkar etmek için vardır.

ARKTİKA

- Bilerek ya da bilmeyerek ağzından çıkan sözler, seni borçlandırabilir. - Aptallardan öğrenilecek en önemli şey, "nasıl yapılmayacağı" dır.  - Çoğumuzun karakteri, bir kadeh içkinin arkasındadır. - İnat, çoğunlukla yanlışta ısrardır. - İnsanı, hiç kimse kendisinden daha çok şaşırtmaz, yanıltmaz. - Kendin ol! Mutlu ol. - İnsan, en azından gördüğü kadar saygıyı karşı tarafa borçludur. - Nezaket, zerafet, estetik hiçbir insanda fazla durmaz. - Taşın bile estetiğe ihtiyacı var. - Sana dayatmayı getiren, dünyayı görüş şeklindir. - Felaket, daha çok onu görmeyene görünür. - Sorunu görüp tanırsan, o giderek kaybolacaktır. - Felakete giden kestirme yollardan biri de, "doğru adına"diyerek gerçeklere ters yaşamaktır.

HAZİRAN 1955 BORNOVA OVASI İZMİR - DOLAP KUYUSU

Ovadaki bahçemizde daha çok meyvecilik ön plandaydı. Çoğunluk kayısı olmak üzere erik, italyan eriği, frenk elması, armut, ayva, zeytin, incir ağaçları vardı. İncir ve zeytin dışındakiler yüzeysel köklü bitkiler olduğu için sıcak yaz aylarında sulamak gerekirdi. Sulama, daha çok bostan kuyularından dolaplı beygir, su dolabı isimleri alan bir sistemle yapılırdı. Biraz daha modern sistem olarak, yeni yeni su motorları kullanılmaya başlanmıştı. Bostan kuyusu 10 ile 40 metre arasında olabilen 4 - 5 metre çapında duvarları büyük taşlarla örülü, bazılarının içinde tumba dediğimiz bir buçuk iki buçuk inç çaplarında artezyenler olurdu. Su dolabı, kuyunun üzerine konmuş, ray biçimindeki iki Demir profil üzerine otururdu. büyük bir gövdesi olurdu. Bu gövdenin üzerinden suya kadar uzanan bildiğimiz dönme dolaplara benzeyen kovalar vardı. Bu kovalar, demir çubuklarla birbirine eklemli ve ayrı ayrı hareket edecek biçimde dizilmişti. Gövde üzerinde oluklar vardı. Bu oluklara, kovalarla gelen su boşa

PETUNYA

- Kültür, kendi dışındakini anlatabilmek onu konuşa bilmektir. - Duygular ve mantık birbirinin antitezidir. - Ölüm bir yerlerde pusuda! - Toplulukta ortak anılar ne derece sinerjik bir sevinç yaratırsa az ortaklı ya da ortaksız bireysel anılar o kadar sıkıntı kaynağıdır.  - Kadınları en çok esneten, askerlik anılarıdır. - Ölüm, birinci elden anlatılabilecek bir süreç değildir. - Yasaya uyanlar vardır. Yasayı kendine uyduranlar vardır. - Devlet şöyle olacak: Yasa olacak. Herkes uyacak ve ona göre yarışacak. Yarışamayan ya da yarış dışı kalan korunacak. - Sadelik sıklıkla yoksulluk zannedilir. Tersi de doğrudur. - Yalan kısa konuşamaz. - Bir cümledeki gereksiz ilk kelime yalan ya da yanlış sinyali verir. - Gurur, merhameti de kullanır. - Güvenlik bölgesi, hem renksizdir hem monoton.

ANTARTİKA

- Nezaket, yapmacıksız, Abartısız, saygıdır. - Ölüm yoksa ümit vardır. - Başarı, izahat vermez. - Yaşam, hatalarınla tekrar tekrar yüzleştiğin bir süreçtir. - Yaşamdan dertlenirizde, onu bırakıp gitmeyi aklımıza getirmeyiz. - Özgürlük,  kendisi yok, özlemi var bir olgudur. - Özgürlük vardır. Pratiği yoktur. - Sevdiğini ve onurunu başkasının himayesine bırakma. - Talih ona güvenini sever. Zorlayanı sevmez. - Duygu sömürüsü, satıcıyı dilenci yapar. - Makyaj, güzel bir tablonun sonradan tekrar tekrar ve gelişigüzel boyanması işlemidir.

LİMON ÇİÇEĞİ

- Hemen yanıbaşınızda size ödül vermeye hazır bir fizik, kimya vs kuralı vardır. Dikkat! Onlar, cezalandırırlar da! - En güzel duygular, belki de tatmini aramayanlardır. - Felaket yakındayken, havaya aldatıcı bir huzur parfümü sıkar. - Sıkıntıyı çekmekle onu tanımak aynı şey değildir. - Kültür, para ve mevki dışında da konuşa bilmektir. - Övünme. Övüneceksende gördüklerinle, bildiklerinle öğün. - Bir canlının acı çekmesi pahasına, mutluluk olamaz. - Gençlerin ümitleri, yaşlıların kaygıları vardır. - Bir insana hak ettiğinden fazla değer vermek, ona yapılabilecek büyük bir kötülüktür. - Yoksulun, tembelin, garibin, güçsüzün gururu onun başına ekstra beladır. - İşin kötüsü; korka korka korkmaya alışırsın. Sen onun kölesi olurken. O senin efendin olur ve seni yönetir. - İtibar,  onu gerçekten hak edenin çoklukla takamadığı bir rütbedir.

ATLAS

-Amaç doğru ise araçlar af edilebilir. - Cahil insanların, kendine aşırı güveni olur. Bu, bazen komedi çoğu kez de trajediler yaratır. - Geleceğin, bugün verdiğin karardadır. - Sevgi= ilgi+emek. - Şu anını zehir edecek en uygun soru; ya sonra? - Gözler kalbin, dil beynin sözcülüğünü yapar. - Vücudunu yormazsan beynin yorulur. - Nasihat alıcısı az, satıcısı çok bir değerdir. - Hayallerinden çok projelerini ümidin yapmalısın. - Aklın sesi, yüreğin sesi kadar tatlı değildir. - Tek kişilik suç olmaz. - Sevgisiz yaşanabilir. Ya onursuz?

SONBAHAR 1957 BORNOVA İZMİR - KUDUZ

İlkokula başlayalı birkaç ay olmuştu. Soğuklar başlamış ve Bornova'ya dönmüştük. Ovaya giderken yolda ablamı köpek ısırmıştı. Bu tür vakalarda kuduz aşısı yaptırılıyordu. Kuduz aşısı da bu bölgede sadece şu an Konak'taki Etnografya müzesi olan taş binada yapılıyordu. O günlerde Sağlık Müdürlüğü "Piçhane" de denen bu binadaydı. Ablam, birkaç hafta aşı için Konak'taki Sağlık Müdürlüğüne gidip geldi. Kuduz aşısı, duyduğum kadarıyla kocaman bir enjektör ve uzun bir iğne ile karından yapılıyordu. Çok ağrılı oluyordu. Kendimi bildim bileli, Kuduz hastalığı ile ilgili bir çok korkulu öykü duymuştum. En çok, köpek ısırması sonucu onların salyaları ile bulaşıyordu. Halk arasında, çok saldırgan insanlar ve hayvanlar için de yakıştırılan bir tabirdi. O sıralar Bir gün okuldan eve dönerken geçtiğim  sokak başında birkaç insan ellerindeki sopayla minik bir kedi yavrusunu dövüyorlardı. Hayvan ıpıslaktı. Soğuk havada birkaç dakika içinde titreye titreye öldü. Bir bez parçası ile

REYHAN ÇİÇEĞİ

- Hayat öylesine bir satranç oynudur ki. Orada herkes şahtır. - Gerçeklerin sivrilikleri kan akıtır, can yakar. - Hayaller, rüyalar varken, kimse   masum sayılmaz! - Ölçü, üzüntüde bir lüksten öteye gidemezken, sevincin neredeyse olmazsa olmazıdır. - Alın yazında, haketmediklerin hak ettiklerine ağır basar. - Zaman aldıysa, geri vermez. - Acı çekmemiş kimse, yaşamış sayılır mı? - Yaşamınız, söylediklerinizin tekzibi olmamalıdır. - İnsan, avunmak için hayallere yaşamak için ümitlere ihtiyaç duyar. - Art niyetli hocalara, biz "akıl hocası" diyoruz! - Düzensiz yaşam: Kısa Ömür! - Yakalamış olduğun sevinci salıverme. O, sana yaramamış bile olsa başkasına uyabilir.

PASİFİK

- Akıl, kalb acısını dindiremez. Ama ona yol gösterir. - Sağduyu, insanoğlunun ortak bilincidir. - İrade, gençlikte altındır. Yaşlandıkça değeri giderek gümüş mertebesine kadar geriler. - Kolay hayat sürenlerin, sıkıntıdan başka verebilecekleri herhangi bir şeyleri yoktur. - Akıl çözüyorsa, şans başvurulacak alternatif bir yol değildir. - Kurbanlara daima toleranslı davranılır. Yaşamın hoşgörülü davrandığı talihliler grubu; dikkat! - Ya arzularını, hayatın verdiklerinden seç ya da onları arzuların yap. - Yaşam, perde inene dek sahnede kalabilme oyunudur. - Yaşamını her gün güncelle ki, öykü olarak sürebilsin. Yoksa o, bir masal olur. - Mutluluk, emeğin ödülsüz kalmamasıdır. - Talih: Emeksiz sonuç. - Mutluluk, basit ve sade ortamlarda gezintiyi sever. - Hayalleri yıkılmış ya da yarım kalmış insanları uzak dur. - Planla. Yap! - Denemek, olmazların çoğunu olur kılar.

NEREİD

- Yalanın miadı olmaz. Gerçeğin miadı dolmaz. - Yalan, miadı dolmuş bir gerçektir. - Sevme yeteneğin azalmışsa, yaşlılığın başlamıştır. - Güçlü kalmış bir hafıza, yaşlılık için kötü bir yetenek sayılır. - Zamanını harcamaya bakma. Yaşamaya bak! - Yasa, ölülere bir şey diyemez. - Akıl, kaderi zorlayamasada, talih ve şansı zorlayabilir. Hatta, yendiği de olur. - Çoğu kez, dangalaklar açık sözlü açık sözlüler ise dangalak olarak lanse edilir. - Hayallerini, ümitlerini, anılarını kimse senin elinden alamaz. - Sonuçları göz önüne alındığında, hataların çoğu suç niteliği almaktadır. - Mutluluk paylaşılmadıkça, yok olmaya mahkumdur. - Hayal kırıklıklarımız, planlanmamış ümitlerimizdir.

SARDUNYA

- Bilgin, bilge, bildiğini öğretir. Öğretmen bilmediğini de! - Hayatı, sevdiklerinle öylesine paylaş ki; yasını tutmak, kahrını çekmekten daha tercih edilir olmasın. - Şahidini seçemezsin. - Onuruna zarar vermeyen esneklik iyi bir şeydir. Yoksa her rüzgarla bir yerlerin kırılıp kopar. - Açık sözlülükle açık vermek arasındaki farkı gözden kaçırmamak gerekir. - Mutluluk, bir başkasının mutsuzluğu dışında her şeyin üzerinde yükselebilir. - Yaşlıların yaşama hırsı, kaybedecekleri şeyin değerini anlamaya başlamış olmalarındandır. Hırçınlıkları ise, bu sonu yakın görme lerindendir. - Önlem çözümden evladır. - Kendi derimizden mamul kostümlerle katıldığımız bir maskeli balodur bu yaşam. - Sevgi, aklın en iyi icraatıdır. - Bir taraf kanmaya hazır olduğunda, yalan çok hünerli bir arabulucudur. - Onurlu insanlar, yalan söylemeyi insanlık onur'u ile bağdaştırmadıkları için kolay kandırılabilirler.

1 NİSAN 1959 BORNOVA'DA KAZA OLDU

İlkokula başladığımda, Bornova, idari birim olarak bir Nahiye idi. 1955 yılında Türkiye'nin 4. Üniversitesi olarak kurulmuş Ege Üniversitesi nahiyede kurulan ilk üniversite olmuştu. Şimdi ilçe denilen idari birime o zamanlarda kaza, illere ise vilayet deniyordu.Nahiyelerdeki Mülki Amir Nahiye Müdürü olarak Anılırdı. Bornova, ecnebi mahallesi de dikkate alındığında, İzmir'in en büyük nahiyesiydi. Üniversite kurulduktan sonra idari olarak kaza yapılmasına karar verilmiş. Yani ilçe olacak. Büyük hazırlıklar yapıldı. Kaymakamlık binası hazırlandı. Vali askeri komutanlar izmir milletvekilleri ve Başbakanın katılımıyla bir tören yapılacak ve Bornova'nın kaza olması resmen gerçekleştirilecekti. Bornova'nın merkezinde bir geçit töreni yapılacaktı. Ve buna tüm okullar katılacaktı. Törende nutuklar söylendi, okullardan birer kişi şiir okudu. Tören geçidi büyük coşku içinde gerçekleşti. 1 Nisan 1959'da Bornova kaza oldu. Hızlı bir şekilde büyüyerek ve o emsalsiz ovasına beton

ŞEBBOY

- Seviye farkları, birbirini anlamayı zorlaştırır. - Istırabı paylaşılmamışsa, sonrasında gelen mutluluğun paylaşımı sıkıntısız olmaz. - Akılla sakınılabilecek felaketler asla kader değildir. - Kendin için öl! - Duyuları körelten yaşlılık, bazen de aklı keskinleştirir. - Azrail, mutlu insanları sever. - Mutluluk, aklının sana hiçbir soru soramadığı andır. - Başkasını terbiye edemezsin. Nefsini terbiye et. - Akıl, zekayı kullanma yeteneğidir. - Öfke titrek ve kör bir nişancıdır. - Cebindeki para ile yetin. Kafandaki bilgi ile yetinme. - Ayrıcalık talep etmekle elde edilemez. O, yalnızca hak edilir.

SARMAŞIK

- Mutluluk sana sarılmaz . Sen ona yapışacaksın. - Aklın vücudunu çok zorlamasın. - Ömür bir an. O, da bu an. - Yaşamını bir ticari şirkete benzetebilirsin. Her gözlerini kapadığında, ogünkü bilanço kapanmıştır. Bir gün uyanmazsın. Şirketin kapanmıştır. - Eksiklerini bildikçe, gücün artar. - Her söz, ilk keresinde espri yerine geçebilir. - Espri tek atımlık bir silahtır. hedefi vuracağından emin olmadan tetikle oynama. - Kabusuna uyanacağın mutluluk rüyalarına yatma. - Beladan kurtulmanın en pratik yolu, onu çağırmamaktır. - Sadece aklı olmayanın stresi olmaz. - Yapacaklarınla değil, yaptıklarınla övün. - Yaşam tehditi yoksa, hiçbir şey şiddeti haklı çıkaramaz.

THALASSA

- Hayat çok adildir! Kimseye hak ettiğinden fazlasını vermez! - İhtiyaç kapıyı çaldığında, vakit dar, imkan az, sağlık yitik, dostlar arazi, hava soğuk, takat bitik, düşman karşındadır. - Felaket kapıyı çaldığında, bırak kapıya aklın baksın. - Seni sevindirmiş olanlara, sevinç yaşatma gayretinde olmayı ihmal etme. - Umut üzerine sevincini, onu abartmadan koru. - İnsanın bir başına yapabileceği ender işlerden biri de ağlamaktır. - Yaşamadığının değerini hiçbir zaman bilemezsin. - Buldukların, yaptıklarının bir kısmıdır. - Avucundakini düşürme! Dikkat et! Düşerse, hiç değilse bir çığ yaratmasın. - Dertlerini çok kişiyle paylaşmanın, gizli düşmanlarına sinsi sevinçler yaşatma riski vardır. - Çoğunluk, hayatın kazanılması gereken bir mücadele olduğu kanısındadır. Ama o, daha ziyade iyi yönetilmesi gereken bir krizdir. - Düşmanının eline kalmışsan, onun insafın dan başka bir kaderin olamaz. - Hayat bir tiyatrodur. Ancak sahne ve perde gerçektir.