Kayıtlar

Ocak, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

VULCAN

- Ne kumaşlar vardır. Terzisine düşmediği için toz bezi olmuştur. -Aşırı nezaket çabası, davranışların ahengini bozar. - Yaşlılara şaka yapılmaz, onlara da şaka yapmak yakışmıyor. - Yaşlılarla aşırı samimiyet, laubalilik yerine geçer. - Yaşlılar kendilerine gösterilen aşırı ilginin sebeplerini sevgi dışında aramalıdır. - Adalet şimşek gibi çakmalı. Yıldırım gibi çarpmalıdır - Kadınların çoğu başlarının dışını süslemekten, içini süslemeye zaman bulamaz. - İnsanlar yaşlılığın ölümünden korkarlar da aczinden, acısından, ağrısından, sızısından, utancından, güçsüzlüğünden, sefaletinden korkmazlar. - Sırdaşların emanetine ihanet etmeden, gerçek bir itiraf nasıl yazılabilir? - Sormayana öğüt, tok ağırlamak gibi bir şeydir. - Talih, aklın misafiridir. - Bazılarının öyle arsız bir talihi vardır ki kapıdan kovulsa bacadan girer.

PALMİYE

- Tamamen boş konuşmak çok zor bir meziyettir ve ancak tam tersini de yapabilenlerce gerçekleştirilebilir. - Yaşlıların yapmacık şirinlikleri, onları maymuna yaklaştırır. - Diplomasi, nezaketten çok yalan söyleme sanatıdır. -  Aslanlar uyuduğunda sırtlanlar Kral kesilir. - Sanat, sesleri gürültüden renkleri karanlıktan kurtardı. - Sizin kusur dediğinize bir başkası hüner diyebilir. - İnsan, aynılıktaki farklılıktır. - Kötülük, kendini bir tek yerde temize çekebilir;  Sanata konu olduğunda. - İnsan zaafıdır ki! Katiller kahraman, askerlik sanat adını almıştır. - Menfaat arzularla beslenir. Arzusu olmayanın menfaati de olmaz. - Arzusunu rüyasında görmeyen var mı? - Arzulara aşırı suç yüklemek haksızlıktır. Onlar, çoğumuzun varlık nedenidir.

PİLEA

- Saygıda karşılık beklerim. Nezakette de olsa iyi olmasa da olur derim. - Övgüler yüze. Yergiler sırta. - Erdemleri küçümseyerek, onların tam tersleri övmüş olmuyormuyuz? - Dikkat, kusurları görmek için iyi bir büyüteçtir. - Vermenin mutluluğunu yaşatmamakta bir nankörlük biçimidir. - Hizmetçi arıyorsan, fiyatım yüksektir.  Dost arıyorsan en ucuzu benim. Para almam. - Yaşlılıkta ki sertlik, gençlerle rekabet arzusu ve kaybetme korkusu arasındaki gerilimdir. - Susuyorum. Çünkü sizi kırmadan susturmanın başka bir yolunu bulamıyorum. - Kusurlu insanlara karşı önlem var. Ya değişkenlere? - İhtiyacından fazlasına yeltenmek de çalmaktır. - Bazı zevkler kusurları aratır. - Kusur, sahibi dışında herkese gözükür - Cehalet ruhta varsa, ne kadar eğitilirse eğitilsin ondan sadece yobazlık oluşur. - Cehaletin bilgeleri suskunluk ustalarıdır.

PROMETHEUS

- Lüks, süs, abartı, bir şeyleri gizlemek için kamuflaj araçlarıdır. - Yanıla yanıla yanılmaya alışırsın.      - Şizofren beyni, aklının devremülküdür. -  Sevgiyi öğrenmek için ya annen olacak ya da anne olacaksın. - Gücü elinde bulunduran, onu er ya da geç kullanacaktır. - Sistemler güçsüzleri koruyamıyor. Bir şeyler yapmalı. - Belki de en iyi devlet, vergisini alan, hukuku uygulayan,  güçsüzleri koruyan, gerisine karışmayandır. - Cesur, dürüst, faziletli, erdemli düzgün insan rollerinden hangisini oynarsanız oynayın inanıyorum ki hakikileri kadar sizi mutlu edecektir. - Kötülüğün katmerlisi, sonradan yapılacak kötülüklere karşı direnci kırmak amacıyla uygulanan stratejik iyiliklerdir. - İnsan onuruna yakışacak bir adaleti yeniden tesis edebilmek için bu dünyaya kaç tane Nuh Tufanı gerekiyor? - Ebedi yas yoktur. - Erdemli kadın, kadınlığını insanlığının arkasındaki sıraya itebilendir.

31 OCAK 2019 BAYRAKLI İZMİR - BORNOVA'DAN BAYRAKLI'YA

Buraya, yani Bayraklı'ya taşınalı  yedi yıl oldu. Bu semt, hatırladığım dan beri, İzmir'den baktığımda, minik şirin bir tepenin tamamını kaplayan ve üst üste gecekondulardan oluşan, dar yokuş merdivenleri, minik bahçeleri, samimi komşulukları,  buram buram yoksulluğu ile bana hep acı acı gülümsemiştir. Bayraklı İzmir'in hemen hemen hiç değişikliğe uğramayan, ilk hatırladığım şekli ile kalan  köşesidir. Şehre ismini veren antik Smyrna burada kurulmuştur. Körfez kirlenmeden önce bütün İzmirliler Bayraklı'da denize girerdi. Turan denilen yerde plajlar vardı. Bayraklı yazın bir başka güzel olur. Kavurucu sıcaklarda sadece İzmir'e özgü İmbat denilen rüzgar, Karataş -Bayraklı arasındaki bölgeyi cenneti aratmayacak hale getirir. Öğleden sonra başlayan İmbat akşama kadar devam eder. Hiç terlemezsiniz. Ben Atatürk Lisesi'ne giderken Bayraklı'ya ulaşımak için 2 yol vardı. Birincisi, Basmane'ye kadar gider, Karşıyaka trenine biner Bayraklı istasyonunda inerdiniz. İ

FİCUS

- Açlık bilgeliğin stajlarındandır. - İnsan, kendi zaaflarını bildiği için başkalarından çok korkar. - Ey bilge kişi! Sen, diğerlerince, bilge olmadığın henüz anlaşılmadığı için o rütbedesin. - Gerçeklerle ikna çabasını, itiraf sayabilirmiyiz? - Ölümü önemseyemeyen, yaşamı hor görmüş olur. - Ölüm yakınları ziyaret edip gittiğinde, duyuyan gizli sevinç, o seferlik de vartayı atlatmanın verdiği hazdır. - Mizacımızın cilvelerini fark edebilirsek, bu çok güzel bir mizahtır ve herkesi de çok güldürür. - Kaderin gönderdikleri,  en hafif haliyle bile katlanmayı gerektiren şeylerdir. - Karakter, talih ve şans tarafsız kaldığında, hayata karşı gösterilen tavırların toplamıdır. - Sahip olmadığınız değerleri var gösterme çabası sahip olduklarınızı da aşındırır. - Kalpler, fethedilirken kırılabilir de. - Susma hakkına zorlayan, aslında bu ağır hakareti hak ediyor demektir.

AURUM

- Af, suça kredi açmaktır. - Tapu, hırsızlığın belgesimidir? - Sağlık, mutluluk, hava, su, ekmek, para, dost, ev, v.b kendini varlığından  daha çok yokluğu ile hissettirir. - Başıma geleni haketmedim demeden önce iyice bir düşün. Yine de ısrarlıysan reenkarnasyona inan! - İnsan başının buğday başağından farkı, eğildimi bir daha dik duramamasıdır - Savaşacaksan aç karnına! düşüneceksen tok karnına! - insanların zevklerine saldırı, epey bir cüretkarlık ister. - Talihi hep gülmüş lerin kanaatkarlığı, bir erdem sayılabilir mi? - Kusur arıyorsak, bu sinyali vermeyenlerden başlamalıyız. - İnsanların en bencili, yaşama hakkını en sonuna kadar ve en uzun kullanandır. - İntihar edenlere, bütün insanların biraz borcu kalır. - Rousseau''nun itirafları ikna edicidir. Acaba onlar gerçekler üzerine bir kurgu mudur?

KASIM 1967 ALSANCAK İZMİR - DİYET

Üç fen D sınıfında günler ilerliyordu. Birbiriyle gayet iyi geçinen ayrılmaz bir ikili dikkatimi çekmişti. Hem derslerinde başarılı hem arkadaşlıkları ve sınıfla ilişkileri çok güzeldi. Zaten Bu sınıfta her öğrenci ayrı bir fenomendi. Levent Ünsal ve Erginer Ungan ikilisinden bahsetmek istiyorum. Paralel bir hayat sürüyorlardı. Her ikisi de liseden sonra İstanbul Teknik Üniversitesi mühendislik bölümüne gitmişler, Özel sektörde çalışmışlar, sağlam aileler kurmuşlar, 2'şer kız sahibi olmuşlar ve 50 yıldır ilişkilerini hiç kesmeden sürdürmüşlerdi. 1967 kasımında, matematik dersinde hocamız Rıfat Türkeli namı diğer "Kroş" sınıfa dönüp şu doğru parçasını ,birbirini kesen iki çizginin arasına yerleştirin bakalım dedi. Biz trene bakar gibi seyrederken, Levent Ünsal parmak kaldırdı. Hoca ona gel bakalım "Amca" dedi. Bize hadi bakalım amca. Tahtaya kalk amca. Yanındaki kalksın amca. Diye hitap ederdi rahmetli hocamız. Levent kalktı ve yaptı. Hepimiz öğrenmiş olduk. Sent

ARGENTİUM

- Dost eleştirir ve dost statüsünü kaybeder. - Ne yazık ki eleştirici ve bozguncu birbiriyle karıştırılır ve aynı kefeye konup aynı tepkiyi görür. - Öğüt bedavadır. Rağbet görmez. - Kolay elde edilen, küçümsenir. - Aklı olanlarla olmayanların aynı şeyleri paylaşıyor olması eşitlikten çok haksızlıktır. - Bencillik, hayattan hep beklemek fakat ona hiçbir şey eklememektir. - Kardeşlik; Müebbet rekabet. - Hiçbir talepte bulunmamakta bir borçlandırma biçimidir. - Zulüm, bilmeyeni konuşturmak bileni susturmaktır. - Zihinsel yorgunluğun en iyi ilacı, bedensel yorgunluktur. - Hayat farklı zaman eşit davranır. - İntihar kendini idam ederken kalanları ömür boyu acıya mahkum etmektir.

CLOROPHYTUM

- Hem mutlu hem başarılı olunmaz. - Kazanma arzusu ile kaybetme korkusunun o hassas dengesi, başarı için belirleyicidir. - İkinci ailenin kurulması ile sınırlar da oluşmaya başlamıştır. - Sınırlar kalksın diyen, samimi ise bu işe kendi bahçesinin duvarlarını yıkarak başlasın. - Barış'ın olmazsa olmazı, sınırlara saygıdır. Her türlü sınıra. - Sebebi, sonuçtan ayrı tutamazsınız. - Çözümünde, çevrenden destek alabileceğin sorunlar edin. Eğer bu olmuyorsa, sorununu çevrenin de sorunu haline getirebilme hünerini göster. - Yaptıklarını bilemediğin, bildiklerini yapamadığın bir tiyatro sahnesidir bu Dünya. - Sorun şu ki! Hakkımızdan fazlasını istiyoruz. - Tedbir, tanrısal bir öngörüdür. - Dost acı söyler ve kara listeler de ilk sıradaki yerini kimseye kaptırmaz. - Eleştiri bir fırsattır. Fakat daha çok hakaret olarak algılanır.

EKİM 1967 ALSANCAK İZMİR - SOSYAL FAALİYETLERİN EFENDİSİ

3fen D şubesinde yeniydim. Kimseyi tanımıyordum. Bana ilk yakınlık gösteren arkadaşım halen görüştüğümüz Ahmet Gürel oldu. Sınıfın en sosyal  öğrencilerinden biriydi. Devlet Su İşleri'nde Emekli olduktan sonra da yine sosyal etkinlikleri ile öne çıktı. 1985 yılında Atatürk Lisesi mezunlarının kurduğu vakıfta aktif görev aldı. 1985, Atatürk Lisesi'nin kuruluşunun yüzüncü yılı idi. İyi bir fotoğraf sanatçısı, 15 kitap yayınlamış bir yazardı. Pek bilinmez ama erken kaybetmiş olduğu babasının anısına annesinin de desteğiyle yıllarca lise öğrencilerinden ihtiyacı olanlara burs vermişti. Belki hala veriyordur.  Bilmiyorum. Hiç boş durmaz konferansları, bildirileri, fotoğraf gösterileri, bilemediğim bir sürü etkinliklerden başını kaşıyacak vakti yoktur. Almanya'dan dönerken Kariyere kalırsam diye bir slayt makinesi ve seyyar sinema perdesi getirmiştim. kariyer işi yarım kalınca bu iki aleti nasıl değerlendiririm diye Ahmet'e sordum. Atatürkçü Düşünce Derneğinin izmir şubesinde

PLATİNİUM

- Kendinden emin görün ama emin olma - Adalet, iki tarafı aynı anda güldüremez. - Güven tek seçenek değilse, başvurulacak yolların kesinlikle en iyisi değildir. - Düşmanına, kahraman olma dışında da seçenekler bırakmalısın. - Konuşmak, sessizliği bozmaktan daha fazla bir şeydir. - Yaşamını, başkalarının menfaatleri ile çatıştırma. - Akıl akıldan üstün değil, olsa olsa farklıdır. - Anlaşmazlık, baktıkları şey aynı olsa bile gördükleri şey aynı olmayanların arasındaki iletişim şeklidir. - Kültürlü olmak, dedikodu övünme, aşağılama, tartışma, politika ve futbol maçı dışında da konuşabilmektir - Hayat, hayal! Ölüm, gerçek! - Kimse kendi yasını tutamaz. - İnsan bireyseldir. Sosyal olmak zorunda kalır.

EYLÜL SONU 1958 FUAR İZMİR - TOPLU SÜNNET

 Ovadaki bahçemizde çalışırken, ablam bir ara benim kulağıma doğru eğilip, Yaşar seninle bir şey konuşmam lazım dedi. Ben de buyur abla dedim. O da, herkes uyuduktan sonra konuşuruz dedi. Akşam bağ evimizin biraz ötesinde bir ağacın altında ablamla oturup konuşmaya başladık. Yalnız başıma buradan hiçbir yere gidemiyorum. Babam izin vermez. Zaten anlarsa çok kötü olur. Konuştuğum çocukla anlaşıp bazı kararlar almak istiyorum. Bunun için bir imkan bulamıyorum. Bir plan yapsam bana yardımcı olur musun diye sordu. Olurum dedim. Plan şuydu; İzmir Belediyesi 250 yoksul çocuğa toplu sünnet imkanı veriyordu. Ablam beni de kaydettirmişti. Sünnet ve sonrasında ovada olamayacağım için Babaannem de kalabilmemizi sağlamıştı. Babam Kasım'dan önce Bornova'daki kışlık evimize gelemeyeceğimizi biliyordu. Ovadaki koşullarda kendi imkanları ile beni sünnet ettiremeyecekti. 9 yaşına gelmiştim. Ablama izin çıkmıştı. Belediye bizi Devlet Hastanesi'nde sünnet ettirdi. Öncesinde, konvoy halinde, y

DRACAENA

- Attığın doğru bir adamın sana yansıyıp yansımayacağını bilemezsin. Attığın yanlış bir adımın yansıyacağından emin olabilirsin. - Gerçek, çoğu kez, bize gösterilmek üzere konuşlandırıldığının dışında bir yerdedir. - Çoğu insan gibi, bizde ömrümüzü başkalarının amaçlarına araç olarak harcarız. - Şu andan başka, yaşanacak bir zaman yok. - Geçmişe Borcunu öde! Geleceğe de borçlanma. - Doğru! Hayat bir savaştır ama sanattır da! - Hakkın olan şeyi, pençe atar gibi değil ama avuç açar gibi hiç değil bir ölçülülükle istemesini bilmelisin. - İştahını koru kendini de iştahından koru. - Ayna, en anlaşılır lisanla konuşur. - Değerli sözlerini değersiz kişilere harcama. - Mutsuzlukların temelini, bireylerin irili ufaklı sorumsuzlukları oluşturur. - Aklı olan, her koşulda bir mutluluk bulabilir.

EYLÜL 1958 BORNOVA İZMİR - ABLAMIN FLÖRTÜ

Ablamın, her iki talibini niçin hiç tereddüt etmeden reddettiğini anlamıştım. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinden bir öğrenci ile flört ediyordu. Bana göre ablam, hem ahlak, hem insan, hem fizik ölçüleri ile çok uygun bir eş olabilirdi. Artıları çok  eksisi ise ilkokuldan sonra okutulmaması ve eğitimini tamamlamış olmasıydı. O tarihlerde kadınlar için ilkokul mezunu olmak, aslında standartların çok üzerindeydi. Bugün Türkiye genelinde İlkokul 5 seviyesinde bir eğitim indeksi içinde olduğumuzu da, unutmamak gerekir. Ablamın benim üzerimde emeği çoktur.  Onun başına gelen her kötülük benim içimi acıtır. Acıtmıştır. Bir flörtü olduğunu tesadüfen öğrenmiştim. Birkaç gün önce babaanneme kendi tarlamızdan domates patlıcan biber götürdüm. Bornova'dan ovaya dönerken ablamla karşılaştım. Yanında tanımadığım bir erkek vardı. Bizi tanıştırdı. Ben hem şaşırdım hem korktum hem tedirgin oldum. Babam duysa ne olurdu. Babam ablamı bir erkek gibi yetiştirmiş, bahçe işlerinde çalıştırmış, ilkokuldan

AĞUSTOS 1958 BORNOVA OVASI - ABLAMIN TALİPLERİ

Annemin Manisa akıl hastanesine yatırılması ve minik  Zeliha'nın ölümü üzerinden henüz bir ay geçmişti. 17 yaşındaki ablama iki izdivaç teklifi geldi. İlkini yaş farkı olduğu gerekçesiyle ablam reddetti. Babam da onun fikrine uydu. Bu 30 yaşlarında, yaşlı annesi ile birlikte oturan ve o ölünceye kadar evlenememiş olan, Bornova Belediyesi'nde otobüs şoförü olarak çalışan birisiydi. Aslında o zamanlar 12 yaş fark, çiftler arasında büyük bir olumsuzluk olarak görülmüyordu. Ablam da kaderine doğru koşuyordu. İkinci tek, babamın ana tarafından bir akrabası idi. Babam onu hiç düşünmeden tereddütsüz reddetti. Bu, daha sonraki gelişmelere bakıldığında doğruluğu açısından tartışılabilir bir karardı. Kendisi, ailesinin müsadesim olmadan yapmış olduğu evliliğinde başına neler geldiğini unutmuş gibiydi. Reddedilen akrabasının, bahçemizin tam yolu üzerinde bir arazisi vardı. Ve daha sonra bu araziden geçmemize izin verilmeyecekti. Yıllarca yolu çok   fazla uzatan, başka geçiş yolları aramak

EYLÜL 1967 ALSANCAK İZMİR - VAKIF

İzmir Atatürk Lisesinde son sınıf. Lise ikiyi beraber okuduğumuz arkadaşlarımın çoğu 3Fen C  sınıfında devam ederken, bir tek ben 3 fenD şubesine gönderilmiştim. Geçen yılki arkadaşlarımla yan yana şubeler deydik ve tenefüslerde görüşe biliyorduk. Bu, kendimi yeni şubede yabancı hissediyordum. Yeni sınıf arkadaşlarım ise birbirleri arasında iyice kenetlenmiş homojen bir topluluktu. Bir kısmını tanıyabilme fırsatım oldu. Diğerlerini ise tanıma fırsatı bulamadan okul bitti. Hakikaten sıradışı bir sınıftı. Bazılarınla hala görüştüğümüz, bu arkadaşlarımla unutulmaz bir lise 3 hayatı yaşamıştım. Bu sınıfta kimler yoktu ki. Sınıfın kendisinin vermiş olduğu lakaplarıyla anlatıyorum. 15 kitabın yazarı, lise Vakfında da birara birlikte çalıştığımız "İmam Ahmet. Ahmet Gürel, mühendis olarak görev yaptığı devlet su işlerinden emekli olduktan sonra Atatürk Lisesi Eğitim Vakfında aktif olarak görev aldı. Aynı kadroda lisemizin ilk müdürü Abdurrahman Bey'in torunu Necdet Özbelgede vardı. Ah

DİAMOND

- Tercüme orijinalinin değerini asla koruyamaz çok nadir yükselttiği de olur. Fakat daha çok aşağı çeker. - Bir insanın mutsuzluğu, bütün insanlara yansır. - Yapabileceğin bir hata muhakkak kalmıştır. - Yalan, seni bir sonrakine kelepçeler. - Acı boldur, çünkü ucuzdur. - Köle olmaya ne kadar da yatkınız. - İyi, nadiren iyi ambalajda sunulur. - Ödülün sıkıntı veren bir yönü, hep olmuştur.

CROTON

- Erkeğin gururunu okşa, gerisi gelir. - Rehberin yok mu? Aklın var ya! - bir ressam düşünün dünya büyüklüğünde bir tuval kullansın, her gün renk ve şekilleri değiştirsin ve her yıl aynı gün aynı resmi yapsın. - Hiçbir şey bilmeyen, birçok şey konuşabilir. - Susmak, inanılmaz bir hünerdir. - Hak gözet ki hakkını savunmaya hakkın olsun. - Dostun tehlikesi, yakınına kadar sokulabilmesindendir. - Bana okuyandan çok anlayan insan lazım.

TURKUAZ

- Dününü unutan, yarını da unutsun. - iki yanlış bir doğru deseler de, yaptığında elinde iki yanlış kalacağından emin olabilirsin. - Akıllı önlemlerle belalar uzaklaşır, sorunlar küçülür, kazalar kaybolur. - Statükonun bir parçası olacağına değişimin bir parçası ol. - Gerçek yazar, kötü tercümandan etkilenmeyendir. - Dilin, aklını temsil eder. - Ağzından dökülen sözler, artık senin olmaktan çıkmış düşüncelerindir. - Sevginin karşısına bir alternatif konulamaz. - İyi ki kalite diye bir söz var. - Kadınlardan bir şey isteme, verdiğinle yetin.

DİFENBAHYA

- Fark edilmemiş bir Deha, sahibi için sonu gelmez bir işkencedir. - Düşmanına verdiğin ikinci fırsat kendi ölüm Fermanı'nın altındaki imzandır. - Sevgi emeğin ödülüdür - hatayı ya bilgisizlik ya da duygusallık yaptırır. - Arzu ettiğin şeye bağımlı olma alamadığında ya da verilmediğinde çaresiz kalırsın. - Payından fazlasına uzanmazsan, acı çekmezsin. - Eski olan da, fazlaca tadilat yapılmaz. - Bildiklerinle değil, yaptıklarınla değer bulursun - Başarının başı taçlı. - Mutlu olmak için, sana sen yetersin.

KEHRİBAR

- Bir tek Ölüler hata yapmaz. - Mizah tepkinin aklıdır. - Soru size ne kadar komik gelirse gelsin siz yine de gülmeyin - Duygular yarışında haset açık ara öndedir. - Yoruma yakın olan bilgiye uzak kalır. - Bedeli huzur olan alışverişler taraflar için zarardır. - Rezil olmadan ölmek ne büyük bir talihtir. - İnsanların sevgisi, tapulu malın değil. - Saygıların en makbulü düşmanından gördüğündür. - Aslında  bütün ölümler zamanındadır.

CALATHEA

- Akıl talihle baş edemez. - Emekten daha kutsal bir şey varsa o da özgürlüktür. - Kardeş, çok zorlu bir ortaktır. - Ara ara içine dön seni oradan kimse kovamaz. - Suçlamak kolay anlamak zordur. - Eser öyle bir konuşur ki, mimarına şapka çıkarırsın. - Kendini anlatamıyorsan eksiği yine kendinde ara. - Silahın gıdası kandır. - Cesaret, yarıdan fazlası cehalet. - İlk önce kendinle barış.

FİRUZE

- Düştüğün felaketin derinliğini, çevreni boşaltan dostlarını sayarak anlayabilirsin. - Özel olunmaz, özel doğulur. - Birisinden istediğin ilk şey seni köleliğe götüren yola döşediğin ilk taştır. - Yaşam kaidelerle yaşanır, istisnalarla renklenir.  - Tanrılaşmaya çabalama. Ölümsüzlüğe değil yalnızlığa  ulaşırsın. - Kendini fazla ciddiye alma, asık suratlı olursun. - Bizi daha çok korkularımız yönetir, yönetirken de alçaltır. - Kendi dünyana hapsolma, başkalarının dünyalarına da açıl. Böylece kendi dünyanı da genişletmiş olursun. - Kendini mimarının bir parçası olarak görebilirsin ancak büyük parçanın kim olduğunu unutma. - Sanatkârlar tanrıya çıraklık ederler.

AGLAONEMA

-  Bilgi İşlem Merkezi Beynimiz insan yararına çalışırken bir hazine tersine olduğunda sadece bir çöplüktür. - Güç haklılık dahil herkesi, herşeyi susturur - Bitaraf ya çok güçlü ya da delidir. - Cüzzam veba Kolera, frengi ,çiçek , kuduz , Verem, grip, AIDS ,sosyal medya ve diğerleri... - Zenginlerin sahip oldukları ve asla kaybetmeyecekleri Varlık yoksulların vebalidir. - Ekmek sabit oldukça karnı toklara hırsız gözüyle bakabiliriz. - İnsanların doğruları, gerçek üzerine kişisel çeşitlemeleridir. - Mutlak doğru, Evrensel düzendir. - İnsan, evrenin antitezidir. - Fakir gördüklerince, hakir görülüyor olabilirsin. - Kötü gün yaşamadan dostum var deme. - Takdir zor tektir kolay kazanılır.

ABANOZ

- İnsanın kötüsü şahitlikten kaçar. Daha da kötüsü yalancı şahitlik yapar. - İçinde yanlış barındıran doğrular, bünyesinde doğru içeren yanlışlardan çok daha zararlı ve tehlikelidir. - Edebiyat sözcüklerle sulanan bir çiçektir. Azı kurutur çoğu çürütür. - Öfke. şiddetin doğum sancısıdır. - Seni yüceltecek olan dostunun değil hasmının takdiridir. - Sözleriniz ile tanınır davranışlarınızla sayılırsınız. - Düşüncenin şiddete dönüşmesini engellemenin en etkili yolu, onun söze dökülmesinin önünü açmaktır. - Bir ölümün bir de askerliğin alternatifi yok. - Güç kendine uyanları yasa uymayanları yasak yapar. - Olmasını bekleme. Yap!

ANTORYUM

- Aşksız evlilik, iki kişilik Yalnızlık! - Demokrasinin kalitesini, muhalefet belirler. - Ya anlamlı bir hayat yaşamalı, ya da ölümüne anlam katmalı. - herkes için hava ve su varken ve birinin ömrü diğerine eklenemiyor iken, öldürmenin bir mantığı var mı? - Yolunun üzerindeki karıncaya geçiş üstünlüğü tanıman, saygınlığına atacağın ilk adımdır. - Topluma borçlu doğarız. Bu borç ölünce biter. - İyilik minnetin üvey, nefretin Öz anasıdır. - Şahitlikten kaçmak, adaleti kör, dilsiz, sağır bırakmaktır. - Hem cüzdan hem vicdanı rahat Hekim ve hakim var mıdır? - Ey hukuk adamları! Yasaları bilen sizsiniz. Onlar da delik açanlarda, boşluklarına sızanlar da sizlersiniz.

YAKUT

- Minnet kötü bir borç,  zor bir alacak ilişkisi yaratır. - Güven hayatının direksiyonuna bir başkasını oturtmaktır. - Temizlik değer biçilemez bir süstür. - İnsana en büyük ceza, sevdiği elinden kırılmaktır. - Evlatlar anne - babaya, kırıcı, dökücü, yıpratıcı ve öğütücüdürler. - Soylu doğmak elinizde değilken. Asil olmak ve öyle kalmak sizin iradenizdedir. - Bazıları bayrağı, perde olarak kullanır. - Zayıf hafıza nankörlüğe yatkındır. - Mezarlıklar, hiç fark edilmeden gelip geçmiş, ya da erken ölümle kaybedilmiş nice dehalara mekandır. - Hayal kırıklığının ilacı, yeniden başlamaktır.

AROKARYA

- Çoğu canlı nefreti hiç bilmez, ama sevgiyi bilmeyen tek bir  canlı yoktur. - Hayallerinize uzanın gerçeklerinize sarılın. - Erdemli bir insanın diğerine verebileceği en büyük ceza, ona yapabileceği bir desteği esirgemektir. - Kötü bir insandan umulabilecek en büyük iyilik, kötülüklerine ara vermesi olur. - Ne yazık ki devlet,  kendini yücelten evlatlarını takdir etmekten yoksun bir mekanizmadır. - Oturarak çürüyeceğine, çalışarak aşın hiç değilse ışıldar sın. - Bir insan kadın ya da erkek değil iken daha iyi bir dosttur. - Sizi, asıl mutsuz eden, başkalarının değil kendi yaptığınız yanlışlardır. - İnsanlar eleştiriye katlanabilseler bile kabullenemezler. - Deha, yol aramakla zaman kaybetmektense, onu kendi yapmayı yeğler.

ALEOVERA

- Kötü olmak bu kadar kolayken, insan neden zahmet edip iyi olmaya çaba göstersin. - Emeğin yok ise, payında olmamalı. - Dışarıdan bakıldığında uygunsuz görünen, içeridekilerce uygun görülebiliyor. - Kendinden korkmayan, yalnızlıktan korkmaz. - Yaşamında aklı terk ettiğin nokta, kaderin olur. - Kan bağı olanlardan da dost edinebilirsin, ama onlardan daha ziyade düşman edinilir ve düşmanlarının en tehlikelisi de onlardan çıkar. - Tabiat tek emir verir. Bana uyacaksın der. Ama var olarak. Ama yok olarak - Ya değişim. Ya yıkım! - İnsan, sadece yüzleşebileceği gerçeğe İnanır. - İnsanlara bir şey öğretilemez o bir şey, onlar tarafından öğrenilir. - Sorunu düşünerek zaman kaybedeceğine çözümü düşün. Her şeyi kazan. - Hırsını yenemiyorsan, senden öncekilerin sessizce yatmakta olduğu kabirleri sıkça ziyaret et -  Ölümün hüküm sürdüğü bu topraklarda, kimse kimseden üstün değildir.

ZÜMRÜT

- Nankörlük, hainlik, vefasızlık, kadir bilmezlik vs Öyle özelliklerdir ki. Onları ne dostlar sever. Ne düşmanlar. - İdeal bir ekip mükemmel den ziyade, birbirinin eksiğini mükemmelen kapatan sıradan insanlardan oluşur. - Bir mecliste, tanımadıklarına arka çıkarak, tanıdık düşmanlar edinebilirsin. - Mevki ve şöhretin bağ dokusu suçtur. - Felsefe daha çok karnı tokların lüksüdür. - Kolay gözden çıkarabileceğin kadar, çok sayıda dost edinme. - Zeka ve çalışkanlık, çoklukla zenginliği getirmez. - Ülke yoksulluk nedir bilmeyecekti. Şu kredi soysuzu, vergi yüzsüzü, ve ihale azgınları olmasaydı! - Gerçek kahramanın, güçlü düşmanları,. güçsüz dostları vardır. - İnat, herkes de yerleşebilen bir hastalıktır. Cahiller ilk tercihidir.

SPATHİPHYLLUM

- Kapris, sitem, naz, kararında iken etkilidir. - Eğitilmemiş bir akıl, hem sahibine hem çevresine işkencedir. - Aklı eğitimsiz bırakmak da suç kapsamına alınmalı. - Hayat, çok verenin kazançlı çıktığı bir paylaşım sanatıdır. - Pozisyonunu korumak da başarının sırlarındandır. - Af, kötü bir cezalandırma yöntemidir. - Görmemişin, dolunayı olmuş Güneş zannetmiş. - Hırsınızı yok edin. 1000 yıl sonra yeryüzünün bir cennet olacağına emin olabilirsiniz. - İnsanlar başkalarının felaketlerine öylesine bayılırlar ki, gazeteler birinci sayfalarına başka haber koyamaz. - Aklı olan, çok düşünür az ikna olur.

SAFİR

- Kadınların çoğu, anne değil iken ,şeytana meyleden konumlarını, annelik ile taç giyip, tanrısallığa yükseltirler. - Tatsız şakaların bitirdiği ilişkiler, kavgaların bitirdik lerinden çok daha fazladır. -  Özrü kabul ediş biçiminiz, nezaket anlayışınızın göstergesidir. - Övgü, içten olmalı,incitici unsur barındırmamalıdır. - Espri yaparken, hiciv - mizah dengesi iyi korunmalıdır. - En iyi müttefikler, karanlıkta kalmış bir sır ya da suçun ortaklarıdır. -  Akılsızın, vicdanından bile korkulur. - Mutluluk, hayalini aşan şeydir. - Başarısız insanlar, daha çok,  en basit ve sıradan bir işi dahi bir facia haline getirmeyi becerebilenler arasından çıkar. - Aklın kontrolünden çıkan bir olay, kolayca şiddetin kontrolü altına girebilir.

SANSEVİERİA

- Bazı şeylerin yarımı yoktur.  "İnsanlık" gibi. - Güçlüler adaleti, kendi haklarından vermiş oldukları bir ödün, diğerlerine sunulmuş bir lütuf olarak görürler. - Sonunda, bu dünya ya herkese cennet yapılacak ya da bu dünya diye bir şey kalmayacak. - Bize ulaşmayan haksızlıklara karşı sessiz kaldıkça, kurbanlar listesinde ön sıralara doğru ilerlemiş oluruz. - Adaletsiz barış, potansiyel savaş. - Terörün cansuyu, dünyadaki adaletsizlikler dir. - Vejetaryen  olmak da yetmez proteinsiz yaşamanın da bir yolu bulunmalı. - Teröristler dünya nimetlerinden pay vermediğimiz, ortaklarımızdır. - Var olmalarına imkan vermedikleriniz, sizin muhtemel yokedicilerinizdir. - Eksi sonsuzlar arasındaki " sıfır " , değer kazanır.

PIRLANTA

- Doğrudur, felsefe karın doyurmaz ama karın doyurma yollarını da içinde barındırır. - Talih, hesabını doğru yapanlara daha sık güler - Kullanmayıp, kapattığın her imkan şeytanın mülkiyetine geçer. - İnat, sahibine bir yarar sağlıyorsa affedilir bir şeydir. - Acı, tatmayanın bilebileceği bir şey değildir. - Akıl, pratikle can bulur. - Yalanı yaşatmak, tanrısal bir çaba gerektirir. - Zekanın kullanabildiğin kısmı aklın olur.

SAFRAN

- Duanın tutacağından, bedduanın tutmayacağından emin olmayınız. - Adil kanun, fert vicdanının yazıyla vücut bulmasıdır. - Dua ve temennileriniz vicdanınızın aynasıdır. - Her zalimin, bir zalimi vardır. - Dışındaki Evren den önce içindeki evreni tanı. - İlk öğreneceğin yabancı dil, vücut dili olmalı. - Yaşlılık vardır. Yaşlı yoktur. - Teşekkür, maliyeti yok karı çok bir yatırımdır. - Konunun alimi dahi olsanız, inisiyatif kullanmadığınız bir işte o konunun cahilinden daha çok ezilirsiniz. - Ömrünün süresi, sakınabilme yeteneğinizle doğru orantılıdır.

TOPAZ

- Eğer başarabiliyorsan, kaybettiklerinin ardına düşme. - Coşku, kirletilmeden yaşanmalıdır. - İnsanların, birçok yalancı cenneti vardır. - En yanlış işlerden biri de akıllı bir insanı düşman edinmektir. - Yaşlılıkta akıl mutlak yöneticidir ama vücuda söz dinletemez. - Zaferinin tadına varamıyorsan kazanmış sayılmazsın. - Mücadele öyle bir şeydir. Kazanan da yara alır. - Aklına güven ki, Şansına güvenmek zorunda kalmıyasın. - Alemde sana ait tek şey, çektiğin ıstıraptır. - Rağbet görmeyen şeylerden yana zenginsen, onları kaybedeceksin diye korkmana gerek kalmaz.