MİRAS VE LANET
Kainatın akıl taşıyan tek canlısı insan, en fazla 1 asır yaşayarak ölür. Gözü arkada gitmeyen yoktur. Öyle olmasaydı, ölüm korkusu diye bir şey olmazdı. Bu korkuyu aşan kaç insan vardır bilemem. Diyen vardır, ancak beyninin içinde değiliz ki. Gözü arkada terk-i diyar edenler, tahrip gücü çok yüksek bir bombanın pimini de çekerek aramızdan ayrılır. Tek veliaht bırakmışsa bir infilak sesi duyulmaz. Bu pek nadirdir. Çocuksuz ve akrabasız insan nerede? Ölümün üzüntüsü üzerine konsantre olan sevenleri, üzüntülerine ve acılarına odaklanmışken onları bekleyen bir gerçek ve bir trajedi birlikte dans etmeye başlar. Dansa eşlik eden orkestra elemanları kral öldü yaşasın kral bestesini çalmaktadır. Çünkü dünya dönmektedir. İstesek de istemesek de hayat devam etmektedir. En yoğun acı bile, karnımızda çalan açlık zillerinin sesini dinlediğimizde,%100 den % 99 a inmiştir bile. 15 Ağustos 2000 tarihinde, ablam hayattaki tek varlığını yani biricik oğlunu, ikindi vakti sakin bir Çeşmealtı koyunda, gözü