Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

NE YERİZ , NE İÇERİZ ?

Konu başlığındaki sorunun cevabını tam olarak bilemeyiz. Eğer bilseydik, hiçbir şey yiyip içemezdik !

HAREKET ZELZELE DEPREM

Ağırlık merkezinden indirilen çekül, cismin dayanma alanının yani tabanın dışına çıktığında cisim devrilir. Yandan alınan bir darbe de cismi devirir. Ya da cisim olduğu yere çöker. Binalarda ağırlık merkezinin tabana yakın kalması yıkılmaya direnci artırır. Bu yüzden üst katlar ve çatının nispeten fazla ağır olmamasına gayret edilir.  Ablam Sivas ve Yozgat köylerinde ebe hemşire olarak görev yaparken, tatillerde, bilhassa temmuz-ağustos aylarında beni yanına alırdı. Birkaç kez Şubat tatillerini de oralarda geçirdim. 1962 - 67 yılları arasındaki bu dönem, acısını tatlısını hiç unutamadığım rüya gibi zamanlardı. Buralarda depreme hareket deniyordu. Herhalde yer hareketini kısaca böyle tanımlıyorlardı. Birçok hikayeleri vardı. Çoğu ölümle biten hikayeler. Hele bir tanesini unutmuyorum. Kadının kocası deprem esnasında yorganını kaptığı gibi çocuğu ve eşi üzerine kapanmış, oluşan yaşam alanında çocukları ve sevgili eşi hayatta kalmış, kendisi tavandaki sıra sıra kütüklerden birinin kafasına

WPO

Atmış olduğum başlık özel ilgi duymayana ne alaka dedirtecektir. TRT televizyonu yayına başladığından beri, Viyana filarmoni Orkestrası'nın yeniyıl konserlerini düzenli bir şekilde yayınlar. Çoğu naklen yayındır. Konserin yapıldığı yer 1842 yılında açılmış olan, Viyana'daki Musikvereinsaal yani müzik dostları cemiyeti salonudur. Salon Avrupa'da klasik müziğin mabedi sayılır. Sahnenin arkasındaki org muhteşemdir. 178 yıldır hizmet veren mekan, akustiği ile de bir başyapıttır. 2000 kişi kadar bir kapasitesi olan salon, girilmesi imkansız bir cennet gibidir. 2000 kişilik Bu salonda izleyici olmak isteyen, astronomik bilet fiyatlarına rağmen yarım milyon insan vardır. Biletler satışa çıktığı gün biter. 1 yıl öncesi Şubat ayında bu iş tamamlanır. Bilet alacak şanslı kişilerden büyük bir kısmı da kura ile belirlenir. Konser 1933 yılından beri, her yıl bir başka misafir şef tarafından yönetilir. Konuk şefin önde gelen niteliği, o gün için dünyadaki en usta ve güncel şef olmasıdır.

İYİKİ DOĞDUN

Bundan tam 69 yıl önce, 10 Ocak 1951'de, Bay sokak 32 numaralı eski bir Rum evinde, iki taraftan da girit kökenli bir ailenin 3 çocuğundan ilki dünyaya geldi. Yani ikişer yıl ara ile doğmuş olan üç kız kardeşin ablaları. Şu günkü, oğlu ve torunuyla devam eden mavi göz serisinin başlangıcı dünyaya gözlerini açmıştı. Aile çok mutluydu. Bebek ana tarafından çok evin ilk ve tek çocuğuydu. Bu saltanatı 2 yıl sürdü. 2 yıl sonra doğan kardeşi aileye yılbaşı hediyesiydi. Şu anda hayatta olmayan büyük teyzesinin kızı Melek Hanım'ın dediğine göre, 9 ayına girdiğinde konuşmaya başlamış. Herkes şaşkınmış girit şivesiyle gürül gürül rumca konuşuyormuş. Aslında bu ailede ev içinde Türkçe konuşan yokmuş. Anadili rumca iken zamanla Türkçe'yi de öğrenmiş. Ama hala rumcayı mükemmelen anlıyor. Üniversiteyi bitirinceye kadar okullarda ve etrafından Türkçesini de mükemmelleştirmiş. Ancak çok dikkat eden biri türkçesindeki kırıklığı fark edebilir. Ana branşı matematiğin dışında, ihtiyaç hasıl ol

ALTERNATİF TIP

Alternatif tıp her zaman vardı. Modern tıp'tan önce de vardı sonra da var olacak. Büyük ihtimalle de birlikte el ele yürüyecekler. Böyle de olması lazım. Tabii ki şarlatanlar ve şarlatanlık konumuzun dışında. Televizyonun ilk yıllarında profesör doktor Rasim Adasal ara ara söyleşilere çıkardı. Ülkemizde psikiyatri bilimini yerleştiren bu değerli hocamızdır. Kendisiyle tanışma onuruna erişemedim. 1902 Girit göçmeni, bu değerli hekim 1982 yılındaki ölümüne kadar enerjisini hiç kaybetmeden hekimlikle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Kırık şivesi ile söylediği bir sözünü hiç unutmuyorum. Ben dahil, şu tıbbiyeden neler çıkar, bazen de doktor çıkıyor demişti. 1979 yılında Ege Üniversitesi tıp fakültesi morfoloji kürsüsünde asistan iken, tıp fakültesi ikinci sınıfında anatomi teorik ve pratiklerinden tanıdığım tıp öğrencilerinin ikisinden bahsedeyim. Dr Ercan Kesal ve Dr. Ender Saraç. Tıp fakültesi öğrencileri zeka seviyesi olarak normalin epey üstünde idiler. Çünkü çok revaçta olan tıp fak