HAZİRAN 1960 BORNOVA İZMİR - CANDAN ABLAMIN VEDASI

Okullar kapanmıştı. Sınavların yazılı ve test usulü ile yapılması sonucu başarılı bir öğretim yılı geçirip 4. sınıfa geçmiştim. Bütün sene ders çalıştırmış olduğum, küçük ablam da ilkokuldaki 1'inci sınıfta 5 yılını doldurup nihayet 2.ınıfa geçmeyi başarmıştı. Okula birlikte başlamış olduğu akranları, o yıl ilkokulu bitirip ortaokula başladı. Büyük ablam da geçen yıl başlamış olduğu hızlandırılmış bir yıl süreli ebe hemşirelik eğitimini tamamlayıp diplomasını aldı. Annemde aramızdaydı ve 8. kardeşimize hamileydi. Ablamın mecburi hizmeti vardı. Kura çekip tayin olduğu yere gitmesi gerekiyordu. Yani bu birlikte geçirdiğimiz son yaz mevsimiydi. Birkaç hafta sonra kurasını çekti. Görev yeri Sivas Suşehri ilçesinin Ağvanis nahiyesine bağlı 5 köyden oluşan bir grup ebeliğiydi. Diplomasını alır almaz boş oturmamak için o yıllarda İzmir'deki ilklerden bir özel hastanede yoğun bakım hemşiresi olarak çalışmıştı. Bir hafta sonu beni de beraberinde götürdü. Tansiyon, nabız ölçümü, ateş kontrolü, enjeksiyon, serum bağlama derken iki kelime edecek kadar bile boş vakti olmamıştı. Tayin olduğu yere gidinceye kadar yaklaşık 2 ay çalıştı. Özel sektör İyi para veriyor karşılığında da çok yoğun çalıştırıyordu. Ablam memnundu. Gideceği yerde yeni bir ev açacağı için bu iki ay da çalışıp kazandığı para çok işine yarayacaktı. İlk önce bir saat aldı. Nabız ölçmek için gerekliydi. 20 yaşındaydı ve ilk defa bir kol saati oluyordu. Böylece, ailede kol saati sahibi olma rekoru onun oldu. 17 taşlı, fosforlu, Nacar marka bir kol saatiydi. Çok beğenmiştim. Benim, bir kol saati takabilmek için bir 10 yıl daha beklemem gerekecekti. Yani tıp fakültesine başladığım yılı.Yavaş yavaş önemli eksiklerini tamamladı. Yatak yorganına varıncaya kadar. Eylül başında görevine başlaması gerekiyordu. Ancak yalnız gidemezdi. Üç  kardeşinden birini yanına alması gerekmişti. Yaban ellere yalnız gidemezdi. Bir can yoldaşı ve yardımcıya ihtiyacı vardı. Ben gönüllü oldum. Ancak gidilecek yerde bir ilkokul var mıydı? Bilmiyorduk. Küçük ablam da karar kılındı. 11 yaşındaydı. Ablamın, ufak tefek ev işlerinde işine yarayabilirdi. Eğer ilkokul varsa, 2. Sınıftan 3. Sınıfa geçmesi de daha kolay olacaktı. Bu durumda bahçenin işleri, küçük kardeşimi saymazsak tamamen benim üzerime kalıyordu. Ablama lazım olabilecek eşyanın, en elzem olanları için bir liste yapıp kısa zamanda tamamladık. Hepsini denk yaptık. Ablam trenle gidecekti . Yolculuğu aktarmalar ile birlikte 3 gün sürecekti. O zamanlar bir yerden bir yere gitmek, bir de eşyalarla, çok ama çok zordu. Hele ki kara trenlerle! Ablamın eşyalarını komşunun at arabasına yükleyip Basmaneye götürdük. O tarihlerde İzmir ulaşımının can damarı Basmane'deki tren garıydı. Eşyalar ayrı yolcular ayrı gidiyordu. Eşyaları ambara verip ovadaki bahçemize döndük. Ertesi gün ablam son hazırlıklarını yapıp küçük ablamı da yanına aldı. Artık gitmeye hazırdılar. Vedalaştık. Annem arkalarından bir tas su döktü. Babam onları Basmane'ye götürüp, trenle Sivas'a uğurladı. İçim bir tuhaf oldu. Ablam artık hayatımızdan çıkmıştı. Sanki annemi kaybetmiştim. Çiftçilik ve 4.sınıf beni bekliyordu.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

27 MAYIS CUMA 1960 BORNOVA İZMİR - İLK DARBE

EYLÜL 1965 ALSANCAK İZMİR - LİSE GİRİŞ SINAVI

11 NİSAN 2019 BAYRAKLI İZMİR - AYLA ERDURAN VE 1710 YAPIMI STRADİVARİUS