OCAK 1986 DIŞKAPI ANKARA EMEĞİN KARŞILIĞI

Uzmanlık sonrası mecburi hizmetimin 4 ayını tamamlamıştım. Bu laçka sağlık kurumu nasıl değişecek derken ve değişeceğini de hiç düşünmezken yılbaşının hemen sonrasında, 2 ocak 1986 Perşembe günü her zamanki saatimde hastaneye geldim. Sağlıkçı personel yani laboratuvar ve hemşire grubu gelmedi. Muayeneye gelen kadınlar salonu doldurmuştu. Ne oluyoruz derken, Sıhhiye'deki belediye Hastanesi'nden iki hemşirenin odamda oturup beni beklediğini gördüm. Selamlaştık , hayırdır dedim. Nuran ve Perihan hemşireler bir ay süreyle benimle çalışmak üzere görevlendirilmişlerdi. Başladığım günden beri, hastanedeki değişim israrımın bulduğu ilk karşılıktı. Başhekim vekili, vekil olalı beri ilk defa olumlu bir işe imza atmıştı. Sözünü tutup, yeni hemşire getirtmişti ve her ay yeni hemşire arkadaşlarımız, dönüşümlü olarak burada görev yapacaklardı. Böylece, bu hastanede yıllardır süregelen aşınmışlık bir noktada aşılmıştı. Bu değişim, genelevde hemen yankı buldu. Artık eskinin geri gelmeyeceğini anlamış, doğru olanın, hileyle, hurdayla, rüşvetle sağlam raporu almak değil, sağlıklarını ciddiye alıp hasta olduklarında tedavimi güzellikle kabullenerek sağlığına kavuşmak olduğunu öğrenmişlerdi. Kısaca, sağlıkları için çabaladığımı anlamışlardı. Birkaç istisna dışında bana güvenmeye başladıklarını anlamıştım. Bu çok güzel bir şeydi. Muayenelerin dışında da her çeşit sorunları için bana başvurmaya başladılar. Baştan beri istediğim şey buydu. Muayene için bekledikleri salondan geçmem gerektiğinde, hepsi günaydın diyor, ben de karşılık veriyordum. Bir gün, bir tanesi elimi öpmek istedi. Çok utandım. Benden yaşlıydı. Hepsini hastaneye en az bir kere yatırmıştım. İşte bu tedaviden sonra eklem ağrıları geçmiş. Artık uykusundan ağrı ile uyanmıyormuş. Bir başka gün bir diğeri gözyaşları ile elime sarıldı. Tedaviden sonra, dostundan hamile kalmış. Dostuda 40 yaşlarında kimsesiz biri. Evlenelim demiş. Bana, ne yapalım diye sordu. Evlenin dedim. Ama bu işi bırakman gerekir diye ekledim. Zaten bırakıp ıslah-ı nefis edeceğim dedi. İslah-ı nefis konusuna bir gün gelirim. Kısaca, normal cemiyet hayatına dönmek ve genelev kaydını sildirmek gibi bir şey. Zaten işlemlerini başlatmış. Müstakbel damat da hastanenin dışında kapıda bekliyormuş. İznim olursa benimle tanışacak mış. Memnuniyetle odama aldım. Üçümüz oturup konuştuk. Biraz birikimleri varmış. Köylerine döneceklerdi. Çok memnun oldum. İslah-ı nefis işlemleri için, ilk imzayı ben attım. Beni konuk etmek için, çok ısrarlı idiler. Yerleşecekleri yer çok uzaktaydı. Gönlüm sizinle dedim. Bu kadarı benim hayallerimin ötesindeydi. Bu hastanede yaşadığım, nadir mutlu anlardandı. Bugünkü mutlu olay, Gizem'in doğum günü. 2013 yılında konak deri ve zührevi hastalıklar dispanserinden emekli oluşumdan 1 yıl kadar önce bana getirmişlerdi. Cildiye lezyonları vardı. Stresten kaynaklanıyordu. Minicik bir cimcimeydi. Öğretmen olan annesi, her anne gibi çocuğunun üzerine titriyor en küçük rahatsızlığında kaygılanıyordu. Kaygılarının yersiz olduğuna ve hiçbir şeyinin kalmayacağına ikna ettim. Her Kemeraltına indiğimde, babasına uğrarım. Babası çekirdekten yetişmiş bir matbaacı. Onun babası da matbaacı idi. Ama sağlığı bozuk olduğu için işleri oğlu Hakan Bey yürütüyordu. Çocukluğundan beri babasının yanında, konusuna hakim, mükemmel bir işadamı olmuştu. Bu son derece sevdiğim ve saygı duyduğum, ağırbaşlı beyefendi kardeşimizle Antonio Drossa' ya ait Express Klişede 2000li yılların başında tanışmıştık. Yeni evliydi. Milenyum 24 Nisan'da biricik kızı dünyaya geldi. Bugün oturup o günleri andık. Biliyor musun Yaşar abi kızım bugün 20'sine bastı dedi. 19 yıl öncesinin mutluluğunu hatırladım. Bugünkü ile üst üste koyduğumda arada hiçbir fark yoktu. Mutluluğunu süsleyen tebessüm, alnındaki birkaç kırışık hariç aynıydı. Hakan Bey bir 90'a yakın boyu ile minik bir dev. Büyük bir gururla, kızının kendisi ile çekildiği resmini gösterdi. İnanamadım. Gizem'in boyu babasına yetişmişti. Çok da güzel bir kız olmuştu. Mutluluk ve uzun ömür diliyorum.

Yorumlar

  1. Anılar; çok güzel anılar Teşekkürler Dr. Yaşar Abi. Hakan...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

27 MAYIS CUMA 1960 BORNOVA İZMİR - İLK DARBE

EYLÜL 1965 ALSANCAK İZMİR - LİSE GİRİŞ SINAVI

11 NİSAN 2019 BAYRAKLI İZMİR - AYLA ERDURAN VE 1710 YAPIMI STRADİVARİUS